Examples of using "Notícias" in a sentence and their turkish translations:
her daim yalan haberler, yanlı haberler
haber sunuculuğu yaptı
Kötü haberim var.
Senden haber almaya can atıyorum.
Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.
Harika haberim var.
Haberi gördüm.
İyi haberimiz var.
Senin için kötü haberim var.
Bugün bazı kötü haberler aldık.
Sizin için haberimiz var.
İyi haberim var.
Sizden haber almayı umuyorum.
Onun hakkında haberlerim var.
Bazı harika haberlerimiz var.
Sizden haber almayı umuyorum.
Harika bir haberim var.
Ben haber okumaktan hoşlanırım.
Hiç iyi haberin var mı?
Yakında bizden haber alacaksın.
Bazı gazeteler haberi çarpıttılar.
Bu haber beni mutlu etti.
Haberi size kim söyledi?
Kötü haber nedir?
Tom onu haberde gördü.
En son haber nedir?
Ondan henüz haber almadım.
Kötü haber çabuk yayılır.
Hiç kimse kötü haberi sevmez.
Bugün haberler iyidir.
Senin için kötü bir haberim var.
O, bize üzücü haber getirdi.
Bu iyi haber mi yoksa kötü haber mi?
Birkaç kötü haberim daha var.
Senin için iyi haberim var.
Senin için iyi haberim var.
İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden girdik
Bu iyi bir haber sayılmaz.
Hayatta kalmak isteyen için bu harika bir haber!
Bu kesinlikle tetiklendi. Bu iyi haber.
gelelim bu medyadaki haberlere
Ama size kötü bir haberim var
Haberden çok rahatsız oldum.
Kötü haberle baş edebilirim.
Keşke senin için daha iyi haberim olsa.
Maalesef kötü bir haberim var.
Tom'un bazı iyi haberleri var.
- Tom, Mary'den haber almadı.
- Tom, Mary'den işitmedi.
yahu haber sunucusu bu adam yahu
haber sunucuları prompter ile program yaparlar
medya da haberler türemeye başladı
o zaman size kötü bir haberim var
Radyo haberleri ayrıntılı olarak yayınlıyor.
Betty habere şaşırmış görünüyordu.
Haberi duyduğunda benzi sarardı.
Son zamanlarda arkadaşından haber aldın mı?
Az önce Tom'dan haber aldım.
Hasta arkadaşımın sağlık durumunu sordum.
O, iyi haber tarafından keyiflendi.
Tom kötü haberi duyunca yıkıldı.
Senin için iyi haberlerim var, Tom.
İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden ulaştık.
Poyraz Ölmez beyefendi size kötü bir haberim var
Kötü haberi duymaya hazır mısın?
Ermenistan hakkında fazla haber duymuyoruz.
Üç haftadır Tom'dan haber almadım.
Maalesef çok kötü bir haberim var.
Tom gazeteyi aldı ve manşetleri okudu.
Anne ve babalar haberi duyunca neşelendiler.
Haber dinlemek için radyoyu açtım.
Bu haberin kamuoyuna duyurulmasını henüz istemiyorum.
Tom o zamandan beri Mary'den haber almadı.
Haberi duyduğunda biraz hayal kırıklığına uğradı.
Takımımızın kazandığı haberini duydum.
Geçen yıldan beri ondan haber almadık.
Haberi duyduğunda ağlayacak gibi hissetti.
İyi mi yoksa kötü haber mi istiyorsun?
Ebeveynlerim haberi duyduğuna şaşırdı.
Yüzünüzdeki görüntüden, iyi haberiniz olduğunu söyleyebilirim.
Tom geçen hazirandan beri Mary'den haber almadı.
Tom uzun süredir Mary'den haber almadı.
İyi haber nedir?
Habere ne kadar mutlu olduğumu ifade edemem.
Tom haberini duyurmanın yeni bir yolunu buldu.
İyi haberi Tom'a söylemek için sabırsızlanıyorum.
Julia haberi duyduğunda ağlayacak gibi hissetti.
Tom henüz Mary'den haber almadığını söylüyor.
Adam haber programına baktı ve şok oldu.
ben o cam akan yazıları okuyup haber sunuculuğu yapabilirim yani
Ama yine de dikkat çekici olaylar var. Gelecekle ilgili haberler de veriyor bu adam.
Haberi duyduğuma memnun oldum.
Sadece yüzüne bakarak iyi haberlerin olduğunu biliyoruz.
Tom Mary'den o Boston'a taşındığından beri haber almadı.
Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, ona kötü haberi söyledi.
- Herhangi bir haber olmaması iyi bir haber.
- Hiç haber olmaması iyi haberdir.
Gideyim ve Tom'a iyi haberi söyleyeyim.