Examples of using "Dará" in a sentence and their turkish translations:
Kimse seni dinlemeyecek.
Tom yoksulluk içinde yaşıyor.
Temmuzda doğuracak.
Tom da yardım edecek.
Sadece zaman cevabı verecektir.
peki sizce hangi atıştırmalık bize güç verir?
Ters gitme ihtimali olan her şey ters gidecektir.
Bir iş ters gidecekse gider.
O gelecek hafta bir parti verecek.
Tom Mary'ye bir şans vermeyecek.
Sanırım o elinden geleni yapacaktır.
Piyasa da yoksullara asla ev vermez. Asla.
Eh, bana sarılacak mısın ve öpecek misin?
İlk kek parçasını kime vereceksin?
Hiç kimse bana para vermeyecek.
peki bu madenden çıkmak için hangi yolu kullanmalıyız?
Tom Mary'nin yeni işinde iyi yapacağına inanıyor.