Examples of using "Dos" in a sentence and their turkish translations:
Almancıların çilesinden çıkarcı akrabalara kadar
Rüzgar çanlarının sesini seviyorum.
İyi dostlarımdan güç alırım.
Damatlarımı seviyorum.
Sen diğerlerine çok fazla bağlısın.
- Başkalarının hakkında asla kötü konuşma.
- Başkaları hakkında asla kötü konuşma.
- Çocuklarına bakmıyor.
- O çocuklarına bakmıyor.
Adamlardan biri yaralıydı.
Düşmanlarını affet ama onların adlarını asla unutma.
Diğerleriyle alay etmeyin.
O dokuz binin üzerinde!
Detaylar hakkında daha sonra konuşacağız.
Gençlerden biri çığlık attı.
Arkadaşlarını sevdim.
Gözlüğüme ihtiyacım var.
Benim haplarıma ihtiyacım var.
Ben şanslı olanlardan biriyim.
Risklerin farkındayız.
Avrupalıları sever misin?
Aslanlardan biri kaçtı.
Tom onların ikisini de seviyor.
Biz yunusların fotoğraflarını çektik.
Satıcıları severim.
O bizden biri değil.
- Amca ve dayılarımı seviyorum.
- Amcalarımı seviyorum.
- Dayılarımı seviyorum.
- Eniştelerimi seviyorum.
Küpelerini seviyorum.
İnsan haklarını unutmayalım.
Ben yaşayanları hatırlıyorum ve ölüleri unutamıyorum.
George Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin kurucularından biriydi.
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
Ben haklarımdan eminim.
Tüm öğrenciler Amerikalı.
Onlar öğretmenler odasındalar.
Ateşli silahların sesini duyduk.
Çocuklarına bakmıyor.
Dosyalarını yedekle.
- Çoğu ayı omnivor'dur.
- Çoğu ayı hepçil'dir.
Tom üç yarışmacıdan biriydi.
Bu benim en çok takıldığım yorumlardan bir tanesiydi ve çok üzüldüğüm yorumlardan bir tanesiydi
Aslanlara fırsat doğdu.
Teknelerin sesini duymuşlar.
Işıklardan faydalanıyorlar.
Fakat fillerin imdat çağrıları...
1960'ların başıydı.
Bunlardan hangisini kullanacağız?
hayvan izlerini mi izleyeceğiz?
Enkaz planına mı bağlı kalacağız,
öğretmenlerimize sahip çıkalım
alacağı maldan veya paradan vazgeçerek
81000 vakadan 7000 tane kaldı geriye.
Neredeyse hiçbir Norveçli hayatta kalamadı.
Öğrencilerin yarısı yok.
Köpeklerden biri canlıdır.
- Diğerlerinden sıyrılıyor.
- Diğerlerinin arasında sivriliyor.
- Diğerleri arasında göze çarpıyor.
Onlardan hiçbiri yaşlı görünmüyordu.
Kavunların yarısı yenildi.
Onlar onu ABD Başkanı seçtiler.
O, çocuklarıyla gurur duyar.
O, hâlâ ebeveynlerine bağımlıdır.
Olimpiyat oyunlarına katıldı.
O, benim çocuklarıma bakar.
O, benim çocuklarıma bakar.
Yeni ayakkabılarımı beğeniyor musun?
Çok ileri gittiğimi mi düşünüyorsun.
O benim favorilerimden biri.
Yarın Babalar Günü.
Aşağıdaki malzemelere ihtiyacım var.
O, Amerika Birleşik Devletleri'nden.
Kuşlardan bazıları uçamadı.
Öğretmenlerimi seviyorum.
Bacon domuzlardan gelir.
İnsanlar maymunların soyundan gelmektedir.
Sadece postaneden geri döndüm.
Hayali bir iş gibi görünüyordu.
Ayakkabımı seviyor musun?
Tom en iyilerden birisidir.
Ben bir Amerikalıyım.
Dosyaların geri kalanı nerede?
Mahkumların üçte biri kaçtı.
Ben bir Giants hayranıyım.
Birçok antibiyotik mantardan geliyor.
Kuzey Amerikalıları sever misin?
Polislerden korkuyorum.
O, yunusların fotoğraflarını çekti.
Tom, sincapların fotoğrafını çekti.
Tom butonlardan birine bastı.
Her ikimiz de riskleri biliyorduk.
Onun öpücüklerini özlüyorum.
Hiçbir taraf vazgeçmedi.
Tom hâlâ anne ve babasına bağlıdır
Kaybettim belgelere ihtiyaç duyacağım.
Ben senin kitaplarını seviyorum.
Tom en iyilerden biriydi.
Onun öpücüklerini özlüyorum.
- Çocuklarınız için kendimi üzgün hissediyorum.
- Çocuklarınız için üzülüyorum.
Soğuk günlerden hoşlanmıyorum.
Birleşik Devletler'den geliyorum.
Gözlerime inanamamıştım.
Ayak parmaklarınızı oynatın.
Her iki çocuğu da tanımıyorum.