Translation of "Dos" in Turkish

0.057 sec.

Examples of using "Dos" in a sentence and their turkish translations:

Dos sofrimentos dos alemães aos parentes interessados

Almancıların çilesinden çıkarcı akrabalara kadar

Eu adoro o som dos sinos dos ventos.

Rüzgar çanlarının sesini seviyorum.

dos meus amigos

İyi dostlarımdan güç alırım.

- Gosto dos meus genros.
- Eu gosto dos meus genros.

Damatlarımı seviyorum.

- Você depende demais dos outros.
- Você depende muito dos outros.

Sen diğerlerine çok fazla bağlısın.

- Nunca fale mal dos outros.
- Nunca falem mal dos outros.

- Başkalarının hakkında asla kötü konuşma.
- Başkaları hakkında asla kötü konuşma.

- Ele não cuida dos filhos.
- Ela não cuida dos filhos.

- Çocuklarına bakmıyor.
- O çocuklarına bakmıyor.

- Um dos homens estava ferido.
- Um dos homens ficou ferido.

Adamlardan biri yaralıydı.

Esqueça dos seus inimigos, mas nunca esqueça dos seus nomes.

Düşmanlarını affet ama onların adlarını asla unutma.

Não goze dos outros.

Diğerleriyle alay etmeyin.

Passa dos nove mil!

O dokuz binin üzerinde!

Depois falamos dos detalhes.

Detaylar hakkında daha sonra konuşacağız.

Um dos jovens gritou.

Gençlerden biri çığlık attı.

Gostei dos seus amigos.

Arkadaşlarını sevdim.

Preciso dos meus óculos.

Gözlüğüme ihtiyacım var.

Preciso dos meus remédios.

Benim haplarıma ihtiyacım var.

Sou um dos sortudos.

Ben şanslı olanlardan biriyim.

Estamos cientes dos riscos.

Risklerin farkındayız.

Vocês gostam dos europeus?

Avrupalıları sever misin?

Um dos leões escapou.

Aslanlardan biri kaçtı.

Tom gosta dos dois.

Tom onların ikisini de seviyor.

Tiramos fotos dos golfinhos.

Biz yunusların fotoğraflarını çektik.

Eu gosto dos vendedores.

Satıcıları severim.

Não é dos nossos.

O bizden biri değil.

Gosto dos meus tios.

- Amca ve dayılarımı seviyorum.
- Amcalarımı seviyorum.
- Dayılarımı seviyorum.
- Eniştelerimi seviyorum.

Gosto dos seus brincos.

Küpelerini seviyorum.

- Não esqueçamos dos direitos humanos.
- Não vamos esquecer dos direitos humanos.

İnsan haklarını unutmayalım.

Lembro-me dos vivos e não posso esquecer-me dos mortos.

Ben yaşayanları hatırlıyorum ve ölüleri unutamıyorum.

George Washington foi um dos fundadores dos Estados Unidos da América.

George Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin kurucularından biriydi.

- Eu não conheço nenhum dos gêmeos.
- Não conheço nenhum dos gêmeos.

İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.

- Eu tenho certeza dos meus direitos.
- Tenho certeza dos meus direitos.

Ben haklarımdan eminim.

- Todos os discentes vêm dos EUA.
- Todos os estudantes são dos EUA.

Tüm öğrenciler Amerikalı.

- Elas estão na sala dos professores.
- Eles estão na sala dos professores.

Onlar öğretmenler odasındalar.

- Nós ouvimos o barulho dos tiros.
- Nós ouvimos o som dos tiros.

Ateşli silahların sesini duyduk.

- Ele não toma conta dos filhos.
- Ela não toma conta dos filhos.

Çocuklarına bakmıyor.

- Faça backup dos seus arquivos.
- Faça cópias de segurança dos seus arquivos.

Dosyalarını yedekle.

- A maioria dos ursos são onívoros.
- A maioria dos ursos é onívora.

- Çoğu ayı omnivor'dur.
- Çoğu ayı hepçil'dir.

- Tom foi um dos três competidores.
- Tom era um dos três competidores.

Tom üç yarışmacıdan biriydi.

Este foi um dos comentários em que eu fiquei mais preso e um dos comentários dos quais eu lamentava muito

Bu benim en çok takıldığım yorumlardan bir tanesiydi ve çok üzüldüğüm yorumlardan bir tanesiydi

É a oportunidade dos leões.

Aslanlara fırsat doğdu.

Ouviram o barulho dos barcos...

Teknelerin sesini duymuşlar.

Aproveitam a luz dos barcos.

Işıklardan faydalanıyorlar.

Mas os chamamentos dos elefantes...

Fakat fillerin imdat çağrıları...

No início dos anos 60.

1960'ların başıydı.

Qual dos dois vamos usar?

Bunlardan hangisini kullanacağız?

Seguimos os rastos dos animais?

hayvan izlerini mi izleyeceğiz?

Seguimos o plano dos destroços?

Enkaz planına mı bağlı kalacağız,

Vamos cuidar dos nossos professores

öğretmenlerimize sahip çıkalım

Desistindo dos bens ou dinheiro

alacağı maldan veya paradan vazgeçerek

Dos 81.000 casos, 7.000 permanecem.

81000 vakadan 7000 tane kaldı geriye.

Praticamente nenhum dos noruegueses sobreviveu.

Neredeyse hiçbir Norveçli hayatta kalamadı.

Metade dos estudantes estão ausentes.

Öğrencilerin yarısı yok.

Um dos cachorros está vivo.

Köpeklerden biri canlıdır.

Ela destaca-se dos demais.

- Diğerlerinden sıyrılıyor.
- Diğerlerinin arasında sivriliyor.
- Diğerleri arasında göze çarpıyor.

Nenhum dos dois parecia velho.

Onlardan hiçbiri yaşlı görünmüyordu.

Metade dos melões foram comidos.

Kavunların yarısı yenildi.

Elegeram-no presidente dos EUA.

Onlar onu ABD Başkanı seçtiler.

Ela tem orgulho dos filhos.

O, çocuklarıyla gurur duyar.

Ela ainda depende dos pais.

O, hâlâ ebeveynlerine bağımlıdır.

Ele participou dos Jogos Olímpicos.

Olimpiyat oyunlarına katıldı.

Ele cuida dos meus filhos.

O, benim çocuklarıma bakar.

Ela cuida dos meus filhos.

O, benim çocuklarıma bakar.

Gostou dos meus sapatos novos?

Yeni ayakkabılarımı beğeniyor musun?

Acha que passei dos limites?

Çok ileri gittiğimi mi düşünüyorsun.

É um dos meus favoritos.

O benim favorilerimden biri.

Amanhã é Dia dos Pais.

Yarın Babalar Günü.

Eu preciso dos seguintes itens.

Aşağıdaki malzemelere ihtiyacım var.

Ele é dos Estados Unidos.

O, Amerika Birleşik Devletleri'nden.

Alguns dos pássaros não voavam.

Kuşlardan bazıları uçamadı.

Eu gosto dos meus professores.

Öğretmenlerimi seviyorum.

O bacon vem dos porcos.

Bacon domuzlardan gelir.

Os humanos descendem dos macacos.

İnsanlar maymunların soyundan gelmektedir.

Acabei de chegar dos correios.

Sadece postaneden geri döndüm.

Parecia um emprego dos sonhos.

Hayali bir iş gibi görünüyordu.

Você gosta dos meus sapatos?

Ayakkabımı seviyor musun?

Tom é um dos melhores.

Tom en iyilerden birisidir.

Eu sou dos Estados Unidos.

Ben bir Amerikalıyım.

Cadê o resto dos arquivos?

Dosyaların geri kalanı nerede?

Um terço dos prisioneiros fugiu.

Mahkumların üçte biri kaçtı.

Eu sou fã dos "Giants".

Ben bir Giants hayranıyım.

Muitos antibióticos vêm dos fungos.

Birçok antibiyotik mantardan geliyor.

Você gosta dos norte-americanos?

Kuzey Amerikalıları sever misin?

Eu tenho medo dos policiais.

Polislerden korkuyorum.

Ela tirou fotos dos golfinhos.

O, yunusların fotoğraflarını çekti.

Tom tirou fotos dos esquilos.

Tom, sincapların fotoğrafını çekti.

Tom pressionou um dos botões.

Tom butonlardan birine bastı.

Nós dois soubemos dos riscos.

Her ikimiz de riskleri biliyorduk.

Sinto falta dos beijos dele.

Onun öpücüklerini özlüyorum.

Nenhum dos lados se entregava.

Hiçbir taraf vazgeçmedi.

Tom ainda depende dos pais.

Tom hâlâ anne ve babasına bağlıdır

Precisaria dos papéis que perdi.

Kaybettim belgelere ihtiyaç duyacağım.

Eu gosto dos seus livros.

Ben senin kitaplarını seviyorum.

Tom foi um dos melhores.

Tom en iyilerden biriydi.

Tenho saudade dos beijos dela.

Onun öpücüklerini özlüyorum.

Tenho pena dos seus filhos.

- Çocuklarınız için kendimi üzgün hissediyorum.
- Çocuklarınız için üzülüyorum.

Não gosto dos dias frios.

Soğuk günlerden hoşlanmıyorum.

Eu venho dos Estados Unidos.

Birleşik Devletler'den geliyorum.

Eu duvidava dos meus olhos.

Gözlerime inanamamıştım.

Mexa os dedos dos pés.

Ayak parmaklarınızı oynatın.

- Eu não conheço nenhum dos dois meninos.
- Não conheço nenhum dos dois meninos.

Her iki çocuğu da tanımıyorum.