Translation of "Deus" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Deus" in a sentence and their turkish translations:

- Meu Deus!
- Oh, meu Deus!
- Deus meu!

- Oh, Tanrım!
- Tanrım!

É "Deus" ou "deus"?

O "Tanrı" mı yoksa "tanrı" mı?

- Meu Deus!
- Oh, meu Deus!

Oh, Tanrım!

Deus, Deus, que faço eu?

Tanrım, Tanrım, ne yapmalıyım?

- Deus te ama.
- Deus vos ama.
- Deus ama vocês.

Tanrı seni seviyor.

- Temos fé em Deus.
- Cremos em Deus.
- Acreditamos em Deus.

Allah'a güveniyoruz.

- Deus vos abençoe!
- Deus te abençoe!
- Que Deus te abençoe.

- Tanrı sizi korusun!
- Allah razı olsun!
- Allah gönlüne göre versin!
- Allah senden razı olsun!

- Confia em Deus.
- Confie em Deus.

Allah'a güvenin.

- Deus o criou.
- Deus criou você.

Sizi Allah yarattı.

- Há um deus?
- Existe um deus?

Tanrı var mı?

Deus existe.

- Allah vardır.
- Tanrı vardır.

- Não há nenhum deus.
- Deus não existe.

Tanrı var değildir.

- Você é um deus?
- És um deus?

Sen tanrı mısın?

- Eu matei Deus.
- Eu matei um deus.

Bir tanrı öldürdüm.

- Você acredita em Deus?
- Você crê em Deus?

Allah'a inanıyor musun?

- Eu creio em Deus.
- Eu acredito em Deus.

- Ben Tanrı'ya inanıyorum.
- Ben Allah'a inanıyorum.
- Allah'a inanıyorum.

- Deus seja louvado!
- Graças a Deus!
- Ainda bem!

- Tanrı'ya şükür!
- Şükürler olsun!
- Çok şükür!
- Hele şükür!

- Eles acreditam em Deus.
- Eles creem em Deus.

- Onlar Tanrı'ya inanırlar.
- Onlar Allah'a inanırlar.

Meu Deus, meu Deus, por que me abandonastes?

Tanrım tanrım beni niçin terk ettin?

- Deus criou o mundo.
- Deus criou o Universo.

- Allah dünyayı yarattı.
- Tanrı dünyayı yarattı.

- Penso, logo Deus é.
- Penso, logo Deus existe.

- Düşünüyorum, öyleyse Tanrı var.
- Bence bu nedenle Tanrı var.

- Que Deus esteja contigo.
- Que Deus esteja convosco.

Allah yardımcın olsun.

Não há nenhum deus além de Deus, e Maomé é o profeta de Deus.

Allah'tan başka bir ilâh yoktur ve Muhammed, Allah'ın elçisidir.

- Você não é Deus.
- Você não é um deus.
- Tu não és um deus.
- O senhor não é um deus.

Sen tanrı değilsin.

Punido por Deus

Tanrı tarafından cezalandırıldı

Deus abençoado orando

Çaput bağlanarak Allah'a dua edilir

Deus sabe.

Sadece Allah bilir.

Gansos veem Deus?

Kazlar Tanrı'yı ​​görüyor mu?

Deus me perdoe!

Allah'ım affet beni!

Deus é bom.

Allah iyidir.

Deus é grande.

Tanrı büyüktür.

Eu matei Deus.

Tanrıyı öldürdüm.

Se Deus quiser!

İnşallah!

Alguém viu Deus?

Biri Tanrı'yı ​​gördü mü?

Deus é um.

Sadece tek bir Tanrı vardır.

Deus é perfeito.

Allah mükemmeldir.

Deus me livre!

- Allah korusun!
- Allah göstermesin!
- Ağzından yel alsın!
- Ağzını hayra aç!

Deus sabe!

Sadece Tanrı bilir!

Tom! Meu Deus!

Tom! Aman Tanrım!

Juro por Deus.

Vallahi billahi.

Graças a Deus.

Allah'a şükür.

Deus vos abençoe!

Allah sizi korusun.

Deus é onipotente.

Allah her şeye gücü yetendir.

- Ele não crê em Deus.
- Ele não acredita em Deus.

- O Tanrıya inanmıyor.
- O Allah'a inanmaz.

- Que Deus dê saúde a vocês.
- Que Deus vos abençoe.

Ellerine sağlık.

- Lembre-se sempre de Deus.
- Lembra-te sempre de Deus.

Her zaman Tanrı'yı hatırla.

Meu Deus, ajuda-me!

Allah'ım bana yardım et!

Deus criou o mundo.

- Allah dünyayı yarattı.
- Tanrı dünyayı yarattı.

Deus criou o Universo.

Tanrı evreni yarattı.

Nós cremos em Deus.

Biz Allah'a inanıyoruz.

Deram graças a Deus.

Onlar Allah'a şükrettiler.

Deus enviou um sinal.

Tanrı bir işaret gönderdi.

Pelo amor de Deus!

Tanrı aşkına!

Deus, dai-me paciência!

- Allah'ım bana sabır ver!
- Tövbe yarabbi!

Deus, você é linda.

Tanrım, sen güzelsin.

Deus esteja contigo, Tom.

Tanrı seninle olsun, Tom.

Você crê em Deus?

Bir tanrıya inanıyor musun?

Quem acredita em Deus?

Kim Allah'a inanıyor?

Bush acredita em Deus.

Bush Allah'a inanıyor.

Deus não joga dados!

Tanrı zar atmaz!

Deus abençoe os alemães!

Tanrı Almanları kutsasın!

Há apenas um Deus.

Sadece bir Allah var.

Deus salve a Rainha!

Tanrı Kraliçeyi korusun!

Deus ouviu nossas preces.

Tanrı bizim dualarımızı duydu.

Deus ouviu minhas orações.

Tanrı dualarımı duydu.

Tom acredita em Deus.

Tom Tanrı'ya inanıyor.

Deus não comete erros.

Allah hatalar yapmaz.

Você não é Deus.

Sen Tanrı değilsin.

Pelo amor de Deus.

- Tanrı aşkına.
- Allah aşkına.

Eu matei um deus.

Bir tanrı öldürdüm.

E Deus disse: Ame!

ve dedi ki Tanrı: Sev!

Deus me dá alegria.

- Allah bana mutluluk verir.
- Tanrı bana mutluluk verir.

Meu Deus, que triste!

Aman yarabbi, ne kadar üzücü!

Que Deus vos abençoe.

Tanrı seni korusun.

Deus criou o diabo.

Tanrı şeytanı yarattı.

Somente Deus é perfeito.

Yalnızca Tanrı mükemmeldir.

Deus ajuda os necessitados.

Tanrı ihtiyacı olana yardım eder.

Penso, logo Deus é.

Düşünüyorum, öyleyse Tanrı var.

- "Deus te abençoe." "Eu sou ateu."
- "Deus te abençoe." "Eu sou ateia."

"Tanrı seni korusun." "Ben ateistim."

- Amor é um presente de Deus.
- Amor é uma dádiva de Deus.

Aşk, Tanrı'nın bir armağanıdır.

Deus sempre tem a razão.

Allah her zaman haklıdır.

Meu deus é o maior!

Allah en büyüktür.

O Tom acredita em Deus?

Tom, Tanrı'ya inanır mı?

Eu me senti como Deus.

Kendimi Tanrı gibi hissettim.

Eu não acredito em Deus.

Tanrıya inanmıyorum.

O futuro a Deus pertence.

Gelecek Allah'a ait.

Deus sabe que é verdade.

Onun doğru olduğunu Allah biliyor.