Examples of using "Vive" in a sentence and their turkish translations:
Yaşa.
- O yalnız yaşıyor.
- O tek başına yaşar.
- O yalnız yaşıyor.
- O tek başına yaşar.
Orada kimse yaşamıyor.
Tom her zaman şikayet ediyor.
O benim bitişiğimde yaşıyor.
O lüks içinde yaşıyor.
O konfor içinde yaşıyor.
Hiç kimse sonsuza kadar yaşamaz.
Tom Detroit'te yaşar.
Tam olarak nerede yaşıyorsun?
O, Osaka'da yaşıyor.
Aslında nerede yaşıyorsun?
Ailen nerede yaşıyor?
Burada bir ayı yaşar.
O sadece bir hayalci.
O, Kyoto'da yaşıyor.
Bir kelebek ne kadar yaşar?
Tom ailesiyle yaşamıyor.
Bana onun nerede yaşadığını söyle.
O, rahat küçük bir evde yaşar.
Güvenlikli bir sitede yaşıyor.
Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
O süt olmadan yapamaz.
O, New York'ta yaşar.
Bir kaplumbağa ne kadar yaşar?
- Hangi gezegende yaşıyorsun?
- Sen hangi dünyada yaşıyorsun?
O bir kral gibi yaşar.
Tom şehirde yaşamıyor.
Yaşarken umut et.
Tom bir kral gibi yaşıyor.
Tom yoksulluk içinde yaşıyor.
Onun kız kardeşi İskoçya'da ikamet ediyor.
O tutumlu bir şekilde yaşar.
Ailem Boston'da yaşıyor.
Sadece bir kez yaşarsın.
Onun annesi ülkede tek başına yaşıyor.
Doğduğu yerden uzakta yaşıyor.
O, ebeveynlerinden ayrı yaşıyor.
Oradaki halk balıkla geçiniyor.
O nerede yaşıyor?
O, 2006'dan beri Ankara'da yaşıyor.
Ne zamandır burada oturuyorsunuz?
O, bir fantezi dünyasında yaşıyor.
- Fantezi dünyasında yaşıyorsun.
- Bir hayal dünyasında yaşıyorsun.
Fadıl güvenli bir kasabada yaşıyor.
Fadıl küçük bir toplulukta yaşıyor.
Sanki bir milyonermiş gibi yaşıyor.
Bu muhitte yaşıyor.
O adadaki halk geçimini balıkçılıkla sağlıyor.
Maria orta direk bir çevrede yaşıyor.
Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.
O, onun yaşadığı evdir.
Yaşayan her şey bir gün ölecek.
Bu onun yaşamakta olduğu evdir.
Babam Tokyo'da yaşıyor ve çalışıyor.
Dünya nüfusunun yarısı şehirlerde yaşıyor.
Tom izole edilmiş bir çiftlik evinde yaşıyor.
Ben şu an için yaşayan bir kişiyim.
Yaşa ve öğren.
Şifonyerin arkasında büyük bir örümcek yaşıyor.
Erkek kardeşim Boston'da yaşıyor.
Prenses büyük bir kalede yaşıyor.
İnsan yalnız ekmekle yaşamaz.
Yaşa ve öğren.
Genç adam eski bir evde yaşıyor.
Tom Mary'nin yaptıkları hakkında her zaman şikâyet ediyor.
Tom Boston'un diğer tarafında yaşıyor.
Tom doğduğundan beri Boston'da yaşamaktadır.
Londra'nın fakir bir bölgesinde yaşar.
Japonya'da ucu ucuna hayatta kalabilen başka bir tür var.
çoğunluk gibi yaşamayı denemen gerekir.
önemli olan grubun yaşamasıdır
Yaşa ve yaşat.
Tony Kobe'de yaşıyor.
O, zevkten başka hiçbir şey için yaşamaz.
- Boston'da yaşıyor.
- O, Boston City'de yaşıyor.
Onun yaşadığı şehri biliyor musun?
Tom Boston'da yaşıyor.
O, Fas'ta yaşıyor.
Tom Gangnam'da yaşıyor.
Tom'un Boston'da yaşayan bir arkadaşı var.
O zengin ve bir dilenci gibi yaşıyor.
Örneğin, annem bağımsız olarak yaşıyor.
Çoğu kişi kentsel alanlarda yaşar.
O, Tokyo'da yaşıyor.
Tokyo'da yaşıyor musunuz?
- O Londra'da yaşamaktadır.
- O, Londra'da yaşıyor.
Onunla birlikte yaşar.