Examples of using "Acostumou" in a sentence and their turkish translations:
O, işe alıştı.
- Boston'da yaşamaya alıştın mı?
- Boston'da yaşamaya alıştınız mı?
Kısa sürede kendini soğuk havaya alıştırdı.
Oğlan yeni sınıfa çabuk uyum sağladı.
O, cep telefonlarına hâlâ alışmadı.
Yabancı kısa sürede Japon yemeklerine alıştı.
"Sen zaten Japon mutfağına alışık değil misin?" – "Alışmak zorunda kalmadım. O bana ilk görüşte aşık oldu!"