Examples of using "Classe" in a sentence and their turkish translations:
- Biz sınıf arkadaşlarıyız.
- Biz sınıf arkadaşıyız.
Bu sınıfta kaç çocuk var?
Orta sınıfım.
Bizim sınıf boyut olarak büyümüştür.
Sınıf arkadaşımla karşılaştım.
Onlar benim sınıf arkadaşlarım.
sözü geçen aileler sınıf ayrılıkları
Onlar aynı sınıftalar.
O, sınıftan sorumludur.
Ben orta tabaka değilim.
- Bu sınıfta kırk öğrenci var.
- Bu sınıfta 40 öğrenci var.
O, benim sınıfımda.
Biz sınıf arkadaşıyız.
O, orta tabakadandır.
Tom'la aynı sınıftayım.
Sınıfa yeni bir öğrenci geldi.
O benim sınıf arkadaşım.
Bizim sınıfımız 40 oğlandan oluşur.
Sınıfında kaç tane öğrenci var?
Tom benim bir sınıf arkadaşım.
O benim sınıf arkadaşım.
Bu sınıfta hiç bulunmadım.
Onlar benim sınıf arkadaşlarım.
Sınıftaki herkes tepeye tırmandı.
Sınıfımızda kırk öğrenci vardır.
- Bugün bütün sınıf burada.
- Bugün sınıftaki herkes burada.
- O, sınıfında en uzundur.
- Sınıfın en uzunu o.
- Sınıfın en uzun boylusu.
Elena sınıfında en uzun kız.
Keşke sınıfımız klimalı olsa.
Neredeyse tüm öğrenciler sınıftaydı.
Maria orta direk bir çevrede yaşıyor.
O ve ben sınıf arkadaşlarıyız.
O her zaman sınıfın en kötüsüdür.
Ben bir sınıf programı alabilir miyim?
Bu birinci sınıf bir hastane.
Tom orta sınıf bir mahallede büyüdü.
İşçi sınıfı lideriydi.
Sınıftaki bütün erkek çocukları çok çalıştı.
Bizim sınıfta kırk beş öğrenci vardır.
O, sınıfta en uzun boyludur.
Tom ve Mary sınıf arkadaşıydı.
Tom ve Mary aynı sınıftaydı.
Bizim sınıfta olduğun için memnunuz.
hayır daha fazlası var onlar sınıf arkadaşıydı
O, sınıfımızda en uzun boyludur.
Sınıfınızda hiç Koreli öğrenci var mı?
Sınıfımda kavgaya müsamaha göstermeyeceğim.
Sınıfımızda en uzun benim.
Tom ve Mary benim sınıf arkadaşlarım.
Bizim sınıfımız küçük bir sınıf.
Oğlan yeni sınıfa çabuk uyum sağladı.
Tom sınıf arkadaşlarımdan biri.
Tom benim sınıfımda en iyi şarkıcı.
- Sınıf arkadaşlarına daima sorunlar getirdi.
- Her zaman sınıf arkadaşlarına sorunlar getirdi.
Tom orta sınıf bir semtte yaşıyor.
- Tom orta sınıf bir mahallede büyüdü.
- Tom orta sınıf bir semtte büyüdü.
O, sınıftaki başka herhangi biri kadar zekidir.
- Sınıftan çık.
- Sınıftan çıkın.
O, sınıftaki en popüler öğrencilerden biri.
Istakozlar bir deniz hayvanları sınıfına aittir.
Tom her zaman tasarruf yapmak için ekonomi sınıfta uçuyor.
Tom sınıf arkadaşlarına ayak uydurmaya çabaladı.
Tom ve Mary sınıf arkadaşıydı.
Tom'un sınıfındaki bütün kızlar güzel.
Leyla üst orta sınıf bir semtte yaşıyordu.
Sınıf arkadaşlarımla iyi geçiniyorum.
O, sınıfta en uzun boyludur.
hep en yüksek notları alan biri gibi görünüyordu.
Sınıftaki başka hiçbir öğrenci onun kadar parlak değildir.
O, sınıfında başka bir öğrencinin çalıştığından daha çok çalışır.
Sınıfımız gelecek hafta bir pikniğe gidecek.
Öğretmen sınıfa İncil'den bir pasaj okudu.
Tom sınıf arkadaşlarından daha iyi Fransızca konuşur.
Be sınıftaki öğrenci sayısı on beşle sınırlı.
John, sınıf arkadaşlarına yetişmek için çok çalışmalıdır.
Sınıfta hiçbir çocuk Bill'den daha uzun değildir.
kim ne yapsın Atatürk ilkokul 3-B sınıfı
O, sınıfındaki herkese karşı samimidir.
Bu sene sınıfımda geçen senekine göre daha az öğrenci var.
O, sınıfındaki herhangi bir öğrenci kadar akıcı şekilde İngilizce konuşmaktadır.
Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.
Tom ve Mary geçen yıl aynı sınıftalardı.
O, tüm sınıf arkadaşları ile iyi geçinir.
Bizim sınıfta başka hiçbir çocuk Jack'ten daha çalışkan değil.
O sınıfındaki herhangi bir diğer öğrenciden daha yaşlıdır.
Tam sınıfa girmiştim ki, öğrenciler bana sorular sormaya başladılar.
Tom sınıf arkadaşları, öğretmenleri ve arkadaşları tarafından çok sevilirdi.
- Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- Ben sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladılar.
Sınıfta sadece üç kız var.
Sınıfındaki en güzel kızın kim olduğunu düşünüyorsun?
Tom, sınıfındaki herkesten daha hızlı koşabilir.
Sınıftaki kızların ortalama boyu 155 santimetreden fazladır.
Çocuk, sınıf arkadaşlarının kahkahalarından gocunmadı.
O, sınıfındaki başka bir öğrenciden daha iyi bir şarkıcıdır.
Tom sınıfındaki diğer öğrencilerden biraz daha yaşlı.
Yeğenim benim kadar yaşlı ve aynı sınıftayız.