Translation of "Obersten" in Turkish

Die Angelegenheit wurde vom Obersten Gerichtshof entschieden.

O konuda Anayasa Mahkemesi tarafından karar verildi.

Er mietete ein Zimmer im obersten Stockwerk, um eine schöne Aussicht zu genießen.

O iyi bir manzaranın tadını çıkarmak için üst katta bir oda kiraladı.

Er machte es sich zur obersten Priorität, dafür zu sorgen, dass seine eigenen Männer angemessen bezahlt und ernährt wurden - etwas, das

. Kendi adamlarına düzgün bir şekilde ödeme yapılmasını ve beslenmesini sağlamak için ilk önceliği yaptı

776 v. Chr. wurden die ersten Olympischen Spiele am Fuße des Olymp zu Ehren des Zeus, des obersten griechischen Gottes, abgehalten.

Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.