Examples of using "Zur" in a sentence and their turkish translations:
Kenara çekilin.
Sadede gel!
Kenara çekilin.
Garaja git.
Bu da nedir böyle?
- Cehenneme git!
- Canın cehenneme!
kullandığımız tüm kurallar, süreçler ve sistemlere bakıp
- Ben işe gitmeliyim.
- İşe gitmek zorundayım.
- İşe gitmeliyim.
- İşe gitmeye ihtiyacım var.
- İşe gitmem gerek.
- Okula gidiyorum.
- Ben okula gidiyorum.
Bankaya gittim.
Neden deniz kuvvetlerine katılmak istiyorsun?
- Okula gitmelisin.
- Okula gitmelisiniz.
İşe gitmeyi sever misin?
İşe ne zaman gidersin?
Postaneye sık sık gider misin?
- O tembel olmaya eğimlidir.
- Tembel olmaya meyilli.
Sadede gel.
Seni okula götüreceğim.
Okula gitmeyi sever misin?
Ben yarı Japonum.
Bugün okula gitmek zorunda mısın?
yaralanmaya hücum ediyorlar.
gelelim cami oluşuna
çünkü sokak oyunlarına sokak kültürüne
çalışmaya gelmişlerdir
Lütfen bankaya git.
Biz müzik eşliğinde dans ettik.
Otobüs durağına kadar koşalım.
O kibirli olma eğilimindedir.
O, üniversiteye gider.
Kimse partiye gelmedi.
O gece okuluna gidiyor.
Babam arabayla işe gider.
O, dikkat tavsiye etti.
O, üst sınıfa aittir.
Greta büyük elçiliğe gidiyor.
Ben bankaya gidiyorum.
Polise gideceğim.
O, kütüphaneye gitti.
O, kütüphaneye gitti.
Orduya girdim.
Postaneye gidiyorum.
- Okula gidiyorum.
- Ben okula gideceğim.
- Ben okula gidiyorum.
Tom kütüphaneye gitti.
Ben işe gidiyorum.
Emily okula gidiyor.
Tom dikkat tavsiye etti.
Her şey tatmin edici mi?
Okula gidiyor musun?
Bankaya gittim.
Ben meslek okulundayım.
Kiliseye giderim.
- Ben işe gitmeliyim.
- İşe gitmeliyim.
- İşe gitmeye ihtiyacım var.
- İşe gitmem gerek.
Tom arabayla okula gitti.
Tom kenara çekildi.
Dikkat tavsiye ediyorum.
O, kapıya yaklaştı.
Sen polisle misin?
İşe gitmek zorundaydım.
Tom tavana baktı.
O okula gidiyor.
Bir ilköğretim okuluna mı gidiyorsun?
O orduya girdi.
Endişelenecek bir şey yok.
Tom bankaya gitmek zorundadır.
John okula gidiyor.
Mary tavana baktı.
Okula koştum.
Camiye gidiyoruz.
Tom bankaya gitti.
Onlar onu başkan seçtiler.
Tom toplantı için gelmedi.
O, okula bisikletle gider.
İşe gitmek istemiyorum.
Tom Mary'yi metro istasyonuna kadar gezdirdi.
Yarın okula gideceksin.
Ne zaman çalışmaya gittin?
Partiye gelmeliydin.
Her pazar kiliseye gider misiniz?
Okula bisikletle gider.
Değişiklik olsun diye yürüyüş yapalım.
- Ben okula gitmek istemiyorum.
- Okula gitmek istemiyorum.
Tom iş için kravat takar.
Ben orada okula gittim.
Bu sabah hiç kimse işe gelmedi.