Examples of using "Entschieden" in a sentence and their turkish translations:
Kararın nedir?
Tom karar verdi.
Henüz mü karar verdin?
Pekala, karar verdiniz mi?
Zekice seçimler yaptınız
Kararımı verdim.
Henüz hiçbir şeye karar verilmedi.
Bir karar verdin mi?
Tamam, seçimi yaptık.
O, oraya gitmeye karar verdi.
Tom daha önce karar verdi.
- Her şey pazartesi günü belli olacak.
- Her şey pazartesi günü kararlaştırılacak.
- Her şey pazartesi günü belirlenecek.
Tom, hukuk fakültesine gitmeye karar verdi.
Onlar evlenmeye karar verdi.
Karar vermedim.
Tom henüz kararını vermedi.
Sipariş vermek için henüz hazır değiliz.
Bir dakika. Henüz kararımı vermedim.
Onlar tartışmaya bir son vermeye karar verdi.
Tom kalmaya karar verdi.
Onu kovmaya karar verdim.
Tom ayrılmaya karar verdi.
Leyla kalmaya karar verdi.
O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
Ne yapacağına karar verdin mi?
Şehir tramvayları kaldırma kararı aldı.
Avustralya'ya gitmeye karar verdiniz mi?
Pekâlâ. Çiçeği seçtiniz.
Tamam, halatla inmeyi mi seçtiniz?
O konuda Anayasa Mahkemesi tarafından karar verildi.
O bir doktor olmaya karar verdi.
O, Tom'la evlenmeye karar verdi.
Tom'un çoktan kararını verdiğine oldukça eminim.
Narendra Modi genel seçimleri ezici bir güçle kazandı.
Onunla evlenmeye karar verdim.
Onlar bir köprü yapmaya karar verdi.
Karar verildi.
Öpüşme yarışmasını kazandılar.
Ona karşı karar verdiğini düşündüm.
Ne yapacağına karar verdin mi?
Fransızca kesinlikle zor bir dil değildir.
Tom erkenden ayrılmaya karar verdi.
Karar verildiğinde size bildireceğim.
Hâlâ ne yapacağıma karar vermedim.
Tom üniversiteye gitmemeye karar verdi.
Tomurcukları yememi mi seçtiniz?
Araba satın almak için karar verdi.
O, çabuk karar verdi.
Neye karar verdin?
Kararlaştırılır kararlaştırılmaz haber edin lütfen.
Bir çocuğu evlatlık almaya karar verdik.
Bugün Esperantoca öğrenmeye karar verdim.
İş teklifini kabul etmeye karar verdim.
Tom nereye gideceğine zaten karar verdi.
Bu yeni arabada karar kıldım.
- Akşama ne pişireceğime karar verdim.
- Akşam yemeği için ne yapacağıma karar verdim.
O, odaya girmeye karar verdi.
Mary odaya girmeye karar verdi.
Pilot olmaya karar verdi.
Ben kararımı tam vermedim.
Yurt dışında öğrenim yapmaya karar verdi.
Arp çalmayı öğrenmeye karar verdim.
O şirketten istifa etmek için kararını verdi.
Düşünecek vaktin vardı. Neye karar verdin?
Tom bir pilot olmaya karar verdi.
Ne yapacağına karar verdin mi?
Kararımı verdim.
Neden İngilizce okumaya karar verdin?
Neden şimdi onun hakkında konuşmaya karar verdin?
Sizce o hangisini seçti?
Zaten onu yapmamaya karar verdik.
Niçin Fransızca öğrenmeye karar verdin?
Bu öğleden sonra yüzmemeye karar verdim.
Tom Boston'a taşınmamaya karar verdi.
Onlar evlenmeye karar verdiler.
Tom arabasını satmaya karar verdi.
Tatil için nereye gideceğine karar verdin mi?
Tom henüz karar vermediğini söylüyor.
Kararını verdin mi?
Noel'i nerede kutlayacaklarına karar verdiniz mi?
Önümüzdeki pazar ne yapacağına karar verdin mi?
Niçin Tom'un bir psikolog olmayı seçtiğini düşünüyorsun?
Evini satıp satmayacağına karar verdin mi?
Bir şey yapmaya karar verdikten sonra ona sadık kalın.
Gitmeyi düşünüyorduk, ama en sonunda vazgeçtik.
Olgun yansımadan sonra, onların teklifini kabul etmeye karar verdim.
Tom'u yaşam desteğinden çıkarmaya karar verdik.
Bebeğiniz için bir isim üzerinde karar verdiniz mi?
Tom ameliyat olmaya karar verdi.
Ona fikrimi değiştirdiğimi söyledim.