Examples of using "Eine" in a sentence and their turkish translations:
Bir MP3 dosyası bir ses dosyasıdır.
Bir numara al.
Yazı tura at.
Bir liste yap.
Bir tahmin yap.
Bir TXT dosyası bir metin dosyasıdır.
Çocuk düşürme içler acısı bir deneyim.
Bir fincan kahve bir kron.
Bir haritan var mı?
Bir tarantula.
Bu bir çıngıraklı yılan.
Esinti çıktı.
Bir tuzak.
O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.
Aç bir teke için zengin bir seçki.
- Bir çatal eksik.
- Bir tane çatal eksik.
Taksiye binmek yerine otobüsle gitmek daha ekonomik.
Öğrenmek bir şeydir, öğretmek başka bir şeydir.
Gerçek demokrasi ücretsiz konuşma sağlar.
Bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı.
Bir kart al.
Mesaj bırak.
Bir karım ve ailem var.
Bir gazete ya da bir dergi ister misiniz?
Bir kadın için çanta her şeydir.
Çocuklar "Bir hikaye! Bir hikaye!" diye bağırdı .
Bir vida eksik.
Biri o tarafa, diğeri o tarafa gidiyor, başka biri de o tarafa.
gibi önemli binaları da koruyacaktır.
Onun bir kedisi var.
Bir alternatifin var.
Bir Web siteniz var mı?
Bir kişi seçin.
Bu bir taklit.
Hangi türde saat tercih edersin, dijital mi yoksa analog mu?
Bir kronometren var mı?
Bir açıklaman var mı?
Bir bowling topun var mı?
Kızın var mı?
Atom bombası korkunç bir silahtır.
Bir molaya ihtiyacın var mı?
Senin bir makasın var mı?
Bir ailen var mı?
Bir kemanın var mı?
- Bir asansöre ihtiyacın var mı?
- Arabaya ihtiyacın var mı?
Bir el fenerine ihtiyacınız var mı?
Sevdiğin bir renk var mı?
Kocası vefat etmiş bir kadın duldur.
Bir fare mi yoksa bir tarantula mı yemeyi tercih edersin?
Bana bir kartpostal gönder.
Onlar yüksek hızlı bir kamera kullandılar.
Bana bir mesaj yaz.
- Tom'a hayır de.
- Tom'a “Hayır.” de.
- Tom'a “Hayır.” diyin.
- Tom'a “Hayır.” diyiniz.
Bir saniye sakinleş.
Bize izin verin.
Bir fincan daha iç.
bir düğüne, konferansa ya da okula dönüş pikniğine giderdim
Vahşi bir kadın, asi bir şarkıcı ve bir elçiyim.
onun bir rolü vardı, benim başka bir rolüm vardı.
yani bu bir katedral için rekor anlamına geliyor
İğne çalmak bile günahtır.
O bir fareydi.
Bir sokağa çıkma yasağı var mı?
O bir şair ama bir romancı değil.
Bir çantan var mı?
Bir okul üniforman var mı?
Jenny'nin bir silahı var.
Bir silahın var mı?
- O bir yalan.
- Bu bir yalan!
Başarısızın teki!
Tom bir numara çeviriyor.
Bir ses duyuyorum.
Bir haritaya ihtiyacımız var.
Masaj ister misin?
Bu bir çiçek mi?
- Sen bir kadınsın.
- Sen kadınsın.
Bir açıklama istiyorum.
- Kopyan var mı?
- Kopyanız var mı?
Bu bir kedidir.
Eksik bir sayfa var.
- O bir taklit.
- Bu sahte.
Bir haritaya ihtiyacım var.
Budizm bir din midir yoksa bir felsefe mi?
Hem iyi hem kötü haberim var.
Bir talebim var.
Havuca alerjim var.
Bu bir gümüş sikkedir.
Bu bir portakaldır.
O bir kadın.
- Bu bir sürpriz.
- O bir sürprizdir.
- Sürpriz!
Kredi kartın var mı?