Examples of using "Familien" in a sentence and their turkish translations:
Burada yirmi aile yaşar.
Diş çıkaran ailelerin
Evde iki aile yaşıyor.
Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,
Evde iki aile yaşıyor.
İki ailenin çok yakın bağları var.
Yangında dört aile öldürüldü.
devlet yönetiminde etkili aileler
...çünkü ailelerinin geçimini sağlamak zorundalar.
İki aile aynı evde yaşamaktadır.
Bu köyde elli aile yaşıyor.
Bazı ailelerin hizmetçileri var.
Altı aile bu dairede yaşıyor.
- İki aile o evde yaşıyor.
- O evde iki aile yaşıyor.
- O evde iki aile yaşar.
Ne bireyler ve aileler
Bazı aileler tatillerini deniz kenarında geçiriyorlar.
Birçok genç aile bu bölgede yaşar.
Size ve ailenize mutlu yıllar diliyorum.
Onun yanındayız. 86 ailenin tamamı.
Onlar ailelerinin geçinmediğini öğrendiler.
Birçok aile TV izlerken akşam yemeği yerler.
Sonunda iki aile kaderini kabul etti.
Tüm mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aile kendi yolunda mutsuzdur.
Şimdi muhtaç durumda 20.000 aile kaldı, yani oran %0,5.
yoksa zengin ailelerin çocuklarına olan ilgisizliğimi dersin
Bunun başka ailelere de olmasına engel olalım.
Tom ve Mary nişanlarını ailelerine duyurdular.
Bu büyük bir değişiklik. Diğer aileler için de öyle.
yapmaları gereken ilk şey eşlerini ve ailelerini davaya dâhil etmektir.
Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
Çocuğuna ekmek yediremeyecek duruma düşen aileler sizce ne yapacak?
İtalyan ailelerde dede ve nineler çocukların yetiştirilmesine oldukça fazla katkıda bulunurlar.
Vİrüsü bu insandan hava yoluyla diğer ailelere taşıdı.
Tom fabrikadaki patlama için kurbanların ailelerine özür diledi.
Tom ikili bir hayat sürdü. Birbirleriyle ilgili hiçbir şey bilmeyen iki ailenin babasıydı.
tabi herkesi kastetmiyorum çok zor durumda olan aileler de var
Hepinizin Ramazan bayramını kutlarım. Aileleriniz ve eş dostunuz ile birlikte bu üç günü keyifle geçirmeniz dileğimle.
Allah bu sabah kaybettiğimiz Amerikalıları kutsasın. Ailelerini yatıştırsın. Allah bu sevdalısı olduğumuz ülkeye gözkulak olsun. Amin.