Examples of using "Zwei" in a sentence and their turkish translations:
İki artı iki, dörde eşittir.
İki artı iki dört yapar.
İki kere iki dört eder.
İki kere iki dört eder.
- İki artı iki kaç yapar?
- İki artı iki kaç eder?
- İki artı iki kaçtır?
İki kere iki kaç yapar?
İki kere iki dört eder.
İki kahve, lütfen.
İki artı iki eşittir dört.
Tom taşları yerine oturttu.
Yüzde 2!
İki tane koyuyoruz...
Evet, iki tane.
İki sıra yapın.
İki kızım ve iki oğlum var.
İki oğlum ve iki kızım var.
Saat ikide gel.
İki kızımız ve iki oğlumuz var.
İki kuzenim var.
İki televizyon setimiz var.
İki koltuk boş.
Bugün iki öğrenci yoktur.
İki kedim var.
- İki çocuğumuz var.
- İki oğlumuz var.
Herkes iki artı ikinin dörde eşit olduğunu bilir.
İki bardak portakal suyu, lütfen.
Sizin iki erkek kardeşiniz var.
İki kameram var.
İkiye çeyrek var.
Bir... İki... Üç.
İki yavrusu var.
Pekâlâ, iki seçeneğimiz var.
Koğuş numaram iki.
İki bira lütfen.
İki dondurma, lütfen.
- İki kadın şarkı söylüyor.
- İki tane kadın şarkı söylüyorlar.
İki tam, lütfen.
İkiye çeyrek var.
İki pamuk gömlek aldım.
Ön bahçede iki tane ve arka bahçede iki tane tavuk vardır.
Bana iki dondurma verin, lütfen.
Bazı insanların iki arabası vardır.
Niçin iki araban var?
Senin iki tane ağabeyin var.
- Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Tango yapmak iki kişi gerektirir.
Bir kedinin iki kulağı vardır.
İkiye çeyrek var.
Şimdi iki tane nişanlım var.
Mary'nin iki erkek arkadaşı var.
Beş artı iki yedi yapar.
Bundan önce iki şey:
Tamam, iz sürmek için iki yol var.
Gürültücü yavrularla olmaz.
Bilişinin üçte ikisi
İki kızım var.
İki hafta geçti.
İki sorun çözümsüz kaldı.
Benim iki kitabım var.
Ders iki kolaydır.
İspanyolların iki tane soyadları vardır.
Onun iki kedisi var.
Biz iki keçi besliyoruz.
Mike'ın iki kız arkadaşı var.
Onun iki kız kardeşi var.
Onların iki kız çocuğu var.
Onun iki köpeği var.
İki koltuk boş kaldı.
Onun iki kız kardeşi var.
Tom'un iki çocuğu var.
Tom'un iki kız arkadaşı var.
Onun iki arabası var.
İki çocuğum var.
Almanya'nın iki tane başkenti vardır.
İki balık yakaladım.
İki tane gözüm var.
İnsanların iki bacağı vardır.
2 avroya mal olmaktadır.
Saat iki.
- Tom'un iki tane bilgisayarı var.
- Tom'da iki adet bilgisayar var.
- Tom'un iki erkek kardeşi var.
- Tom'un iki biraderi var.
- Tom'un iki kız kardeşi var.
- Tom'un iki bacısı var.
Onun iki kızı var.
Onun iki çocuğu var.
Yaklaşık iki hafta içinde.
İki bardak elma suyu, lütfen.
İki yeğenim var.
Bizim iki çocuğumuz var.
- John'ın iki oğlu var.
- John'ın iki oğlu vardır.
- John'un iki oğlu var.
İki küçük şişe, lütfen.