Examples of using "Einsamen" in a sentence and their turkish translations:
O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor.
Tom bana tenha bir sahilde yaşamak istediğini söyledi.
Teyzem kırsalda yalnız bir evde yaşıyor.
Onlar günü orada geçirdikleri tenha bir plaj buldu.
bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.
O uyandıktan sonra ıssız bir adada olduğunu fark etti.
Issız bir adada mahsur kalsaydın en çok neyi özlerdin?
Şimdi sana söylediğim şeylerin çoğu o dönemde, hapishanedeki tecrit sırasında doğdu.
Hayatının geriye kalanını terk edilmiş bir adada geçirmek zorunda olsan, onu kiminle geçirirsin?