Translation of "Gründlich" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Gründlich" in a sentence and their turkish translations:

- Sei gründlich.
- Seien Sie gründlich.

Mükemmel olun.

- Du bist gründlich.
- Ihr seid gründlich.
- Sie sind gründlich.

Siz dikkatlisiniz.

Tom ist gründlich.

Tom dikkatli.

Ich bin gründlich.

Ben dikkatliyim.

- Kau dein Essen gründlich.
- Kauen Sie Ihr Essen gründlich.
- Kaut euer Essen gründlich.
- Gut kauen!

Yiyeceğinizi iyi çiğneyin.

Ich dachte gründlich nach.

Çok düşündüm.

Tom ist sehr gründlich.

Tom çok kusursuz.

Ich habe es gründlich untersucht.

- Onu iyice çalıştı.
- Ben tamamen çalıştım.

Tom ist gründlich, nicht wahr?

Tom kusursuz, değil mi?

Waschen Sie die Quitten gründlich.

- Ayvaları iyice yıka.
- Ayvaları iyice yıkayın.

Ich werde den Raum gründlich saubermachen.

Odayı iyice temizleyeceğim.

Wir müssen uns das gründlich anschauen.

Bütünüyle bunu incelememiz gerekiyor.

Tom ist sehr gründlich, nicht wahr?

Tom çok eksiksiz, değil mi?

Ich habe es mir gründlich überlegt.

Bunun üzerinde uzun ve sıkı düşündüm.

Ich versprach, den Bericht gründlich durchzulesen.

Raporu dikkatle okumak için söz verdim.

Lerne gründlich, sodass du nicht durchfällst.

Çok çalış böylece başarısız olmazsın.

Das muss ich mir gründlich überlegen.

Bunu dikkatlice düşünmek zorundayım.

Bitte den Salat vor dem Verzehr gründlich waschen.

Lütfen marulu yemeden önce iyice yıkayın.

Es war nötig, die Angelegenheit gründlich zu untersuchen.

Konuyu iyice çalışmak gerekliydi.

Ich fürchte, du hast mich ganz gründlich missverstanden.

Korkarım ki maalesef beni yanlış anladın.

- Wasche deine Hände gut.
- Wasch dir gründlich die Hände.

Ellerinizi iyice yıkayın

Indem wir gründlich nachdachten. Die einsamen Jahre haben uns viel gebracht.

bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.

Das Schiff wurde gründlich durchsucht, doch verbotenes Rauschgift wurde nicht gefunden.

Gemi özenle arandı ama hiçbir uyuşturucu maddesi bulunmadı.

- Ich habe es satt.
- Ich hab's satt.
- Ich habe es gründlich satt.

Bıktım bundan!

Ich glaube, dass man die sexuelle Befreiung gründlich missverstanden hat. Porno tötet den Sex.

Cinsel kurtuluşun tamamen yanlış anlaşıldığına inanıyorum. Porno seksi öldürüyor.