Examples of using "Abzubringen" in a sentence and their turkish translations:
başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek
Tom Mary'yi John'la çıkmaktan vazgeçirmeye çalıştı.
- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.
Bir arkadaşımı evlenmekten vazgeçirmeye çalıştım.