Translation of "Maria" in Turkish

Maria! Maria! Maria!

Meryem! Meryem! Meryem!

- Maria berichtigte es.
- Maria berichtigte ihn.
- Maria berichtigte sie.

Mary onu düzeltti.

- Warte auf Maria!
- Wartet auf Maria!
- Warten Sie auf Maria!

Mary'yi bekle.

- Maria ist komisch.
- Maria ist seltsam.

Mary tuhaftır.

- Tom stört Maria.
- Tom belästigt Maria.

Tom, Mary'yi kızdırıyor.

- Maria ist schön.
- Maria ist hübsch.

Mary güzel.

- Tom übermannte Maria.
- Tom überwältigte Maria.

- Tom, Mary'yi yendi.
- Tom, Mary'ye boyun eğdirdi.
- Tom, Mary'yi alt etti.

- Maria traut dir.
- Maria vertraut dir.

Mary sana güveniyor.

- Lucy kennt Maria.
- Lucia kennt Maria.

Lucy Mary'yi tanıyor.

- Maria mag Geschichten.
- Maria liebt Geschichten.

Mary hikayeleri sever.

- Maria ist Frisörin.
- Maria ist Friseurin.

Mary bir kuafördür.

- Maria ist Postbotin.
- Maria ist Briefträgerin.

Mary bir postacıdır.

- Maria hat Kekse gebacken.
- Maria buk Kekse.
- Maria hat Gebäck gemacht.

Mary kurabiye yaptı.

Maria kicherte.

Mary kıkır kıkır güldü.

Maria kniet.

Mary diz çöküyor.

Maria schreit.

Mary bağırıyor.

Maria pfiff.

Mary ıslık çaldı.

Maria stiehlt.

Mary eşya çalar.

Maria kniete.

Mary diz çöküyordu.

Maria schlief.

Mary uyuyordu.

Maria kreischte.

Mary çığlık attı.

Maria lernt.

Mary öğreniyor.

Maria errötete.

Mary'nin yüzü kızardı.

Maria trank.

Mary içiyordu.

Maria log.

Mary yalan söyledi.

- Tom verfolgte Maria.
- Tom lief Maria hinterher.
- Tom war hinter Maria her.
- Tom lief hinter Maria her.
- Tom lief Maria nach.

- Tom, Mary'yi kovaladı.
- Tom, Mary'nin peşinden koştu.

- Maria ist ein Medium.
- Maria ist Hellseherin.

Mary bir medyum.

Tom mag Maria, und Maria mag Tom.

Tom, Mary'yi sever ve Mary de Tom'u sever.

- Tom folgt Maria nach.
- Tom folgt Maria.

Tom, Mary'yi izliyor.

- Maria mag dich.
- Maria mag dich leiden.

Mary seni seviyor.

- Maria ist im Masterstudium.
- Maria ist Dok­to­ran­din.

Mary bir yüksek lisans öğrencisidir.

- Tom suchte Maria.
- Tom suchte nach Maria.

Tom, Mary'yi arıyordu.

- Maria half uns.
- Maria hat uns geholfen.

Mary bize yardım etti.

- Maria hat Selbstverteidigungsunterricht genommen.
- Maria nahm Selbstverteidigungsunterricht.

Mary kendini savunma dersi aldı.

- Tom erkannte Maria.
- Tom erkannte Maria wieder.

Tom, Mary'yi tanıdı.

- Tom sah Maria.
- Tom hat Maria gesehen.

Tom, Mary'yi gördü.

- Maria ist wunderschön.
- Maria ist sehr schön.

Mary çok güzel.

Tom liebte Maria, und Maria liebte ihn.

Tom Mary'yi sevdi ve Mary onu sevdi.

- Sie feuerte Maria.
- Sie hat Maria gefeuert.

O, Mary'yi kovdu.

- Maria hat mir geholfen.
- Maria half mir.

Mary bana yardım etti.

- Tom enttäuschte Maria.
- Tom hat Maria enttäuscht.

Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğrattı.

Tom mag Maria, aber Maria mag Johannes.

Tom Mary'yi seviyor ancak Mary John'ı seviyor.

- Maria schien unbeeindruckt.
- Maria schien nicht beeindruckt.

Mary etkilenmiş gibi görünmüyordu.

- Maria isst gern Schokolade.
- Maria liebt Schokolade.

Mary çikolatayı sever.

- Maria hat einen gefunden.
- Maria hat eins gefunden.
- Maria hat eine gefunden.

Mary bir tane buldu.

- Hast du Maria umgebracht?
- Haben Sie Maria umgebracht?
- Habt ihr Maria umgebracht?

Mary'yi öldürdün mü?

- Tom hat Maria zugezwinkert.
- Tom zwinkerte Maria zu.

Tom, Mary'ye göz kırptı.

- Maria ist ziemlich snobistisch.
- Maria ist ziemlich versnobt.

Mary oldukça züppe.

- Maria ist eine Hula-Tänzerin.
- Maria tanzt Hula.

Mary bir hula dansçısı.

- Maria spricht mit Fremden.
- Maria spricht mit Ausländern.

Mary yabancılarla konuşuyor.

- Tom gab Maria etwas.
- Tom reichte Maria etwas.

Tom Mary'ye bir şey uzattı.

- Maria ist Toms Freundin.
- Maria ist Toms Liebste.

Mary, Tom'un kız arkadaşıdır.

- Ist Maria deine Tochter?
- Ist Maria Ihre Tochter?

Mary sizin kızınız mı?

- Tom wähnte Maria schlafend.
- Tom dachte, Maria schliefe.

Tom, Mary'nin uyuduğunu düşündü.

- Maria liebt ihr Pferdchen.
- Maria liebt ihr Pony.

Mary midillisini seviyor.

- Tom liebte Maria sehr.
- Tom liebte Maria wirklich.

Tom gerçekten Mary'yi seviyordu.

- Führe Maria aus.
- Bitte Maria, mit dir auszugehen.

Mary'ye çıkma teklif et.

- Tom holte Maria ab.
- Tom hob Maria hoch.

Tom, Mary'yi aldı.

- Maria gießt den Garten.
- Maria bewässert den Garten.

Mary bahçeyi suluyor.

- Sei nett zu Maria!
- Seid nett zu Maria!

Mary'ye karşı nazik olun.

- Maria hat dich gerufen.
- Maria hat dich angerufen.

Mary seni aradı.

- Maria liebt ihre Arbeit.
- Maria mag ihre Arbeit.

Mary işini seviyor.

- Maria sieht gern fern.
- Maria sieht gerne fern.

- Mary TV izlemeyi seviyor.
- Mary TV izlemeyi sever.

- Tom log Maria an.
- Tom hat Maria angelogen.

Tom, Mary'ye yalan söyledi.

Tom mag Maria, aber Maria mag ihn nicht.

Tom Mary'den hoşlanıyor, ancak Mary onu sevmiyor.

- Maria ist eine Elbe.
- Maria ist eine Elfe.

Mary bir cin.

- Maria ist jetzt verwitwet.
- Maria ist jetzt Witwe.

- Mary artık dul.
- Mary bir dul artık.

Tom drückt Maria.

Tom Marie'yi kucaklıyor.

Maria ist groß.

Mary uzun boylu.

Maria versteht Chinesisch.

Mary Çince'yi anlar.

Tom hasst Maria.

Tom, Mary'den nefret ediyor.

Maria gefallen Liebeskomödien.

Mary romantik komedilerden hoşlanır.

Maria feiert gerne.

Mary eğlenmekten hoşlanır.

Maria hat Kopfschmerzen.

Mary'nin başı ağrıyor.

Maria ist Polizeibeamtin.

Mary bir polis memurudur.

Maria ist hysterisch.

Mary isteri hastasıdır.

Maria unterrichtet Yoga.

Mary yoga öğretmektedir.

Maria ist neurotisch.

Mary evhamlı.

Tom folgte Maria.

Tom, Mary'yi izledi.

Maria ist Onkologin.

Mary bir onkologtur.

Maria hatte Spaß.

Mary iyi zaman geçirdi.

Maria ist magersüchtig.

Mary anoreksiktir.

Tom schlägt Maria.

Tom, Mary'yi dövüyor.

Tom stört Maria.

Tom, Mary'yi rahatsız ediyor.

Maria schminkt sich.

Mary kendine makyaj yapıyor.

Tom tröstet Maria.

Tom, Mary'yi teselli ediyor.

Maria kaut etwas.

Mary bir şey çiğniyor.

Maria räuspert sich.

Mary boğazını temizliyor.

Wo ist Maria?

- Mary nerede?
- Maria nerede?

Maria ist verwirrt.

Mary'nin kafası karıştı.

Maria kam allein.

Mary tek başına geldi.

Ich will Maria.

Ben Mary'yi istiyorum.

Maria ist schön.

Mary güzel.

Maria hat recht.

Mary haklı.

Tom liebt Maria.

Tom, Mary'yi seviyor.

Tom tadelt Maria.

Tom, Mary'yi azarlıyor.

Maria war enttäuscht.

Mary hayal kırıklığına uğradı.

Sie drohte Maria.

O Mary'yi tehdit etti.