Examples of using "Mir" in a sentence and their turkish translations:
İnan bana!
Bana güvenin!
- Bana yaz.
- Yaz bana.
Bana güven!
- Beni takip et!
- Beni takip edin!
- Peşimden gel!
- Peşimden gelin!
- Söyle bana.
- Bana söyle!
- Söyle bana!
Bana cevap ver!
İnan bana.
Bana hakkım olanı ver.
Bana cevap ver!
Onu bana göster.
Kimse bana inanmadı.
- Beni tehdit mi ediyorsun?
- Beni tehdit mi ediyorsunuz?
Başım dönüyor.
Arkamdan izleyin.
Onu bana açıkla.
Onları bana göster.
- Onları bana ver.
- Bana onları ver.
- Onları bana verin!
- Beni mi takip ediyorsunuz?
- Beni anlıyor musun?
- Beni takip ediyor musunuz?
- Beni anlıyor musunuz?
- Bana derhal cevap ver.
- Şimdi bana cevap ver.
Onu bana getirin.
Tom'u eğitmeme izin ver.
Onu bana açıkla.
Bana hiçbir şey verme.
Onu bana ver.
- İçimden kusmak geliyor.
- Ben kusacakmış gibi hissediyorum.
Kimse bana inanmıyor.
Bana güveniyor musun?
"Bu benim değil." "Benim de değil."
Konuş benimle.
Harika hissediyorum.
Benimle konuş!
Onu bana getirin.
Bana biraz daha anlat.
Başım dönüyor.
Gel benimle!
Bana inanıp inanmadığın umurumda değil.
Bunu sevmedim. Bana bir başkasını göster.
Benimle konuşuyor musun?
- Ben iyiyim.
- İyiyim.
Hadi, bana söyle.
- Benim umurumda değil.
- Çok da fifi.
- Çok da sikimdeydi.
benden söylemesi
Beni affet!
Beni izle.
Yardım edin!
Bana güven.
Bana güven.
Bana göster.
Bana cevap ver.
Siz bana yardım edin.
- Söyle bana.
- Bana söyle!
- Söyle bana!
İnan bana.
Yaz bana.
Onu bana geri ver.
Bana bir tane daha ver.
Benim önümde yürü.
- Lütfen bana yardım et.
- Lütfen bana yardımcı olun.
- Bana yardım et, lütfen.
- Bana yardım edebilir misin?
- Bana yardımcı olabilir misiniz?
Bob bana yardımcı oldu.
Bana yardım etmeyi önerdi.
Lütfen bana yardım et.
Onu bana gönder.
Onu bana bırak.
Onu seviyorum.
Beni izle.
Lütfen beni affet.
Ben iyiyim.
Bana davranma tarzını seviyorum.
Tom bana yardım etmeyi teklif etti.
Bana şans dile.
Hiç kimse bana yardım etmedi.
Kafamın patlayacağını düşündüm.
Mary bana yardım etti.
- Umurumda bile değil.
- Çok da tın.
Anlıyor musun?
- Beni affeder misiniz?
- Beni affedebilir misin?
- Beni affedebilir misiniz?
Bana gazete alın.
Bana yardım edebilir misin?
Onu istiyorum.
Şimdi bana inanıyor musun?
Bana yardımcı olmak istiyor musun?
Bana bir şey borçlusun.
Beni dinliyor musun?
- Bana yardım etmelisin.
- Bana yardım etmen gerekir.
- Bana yardım edebilirdin.
- Bana yardım edebilirsin.
Bana inanmak zorundasın.
Bana yardım edebilirsin.