Examples of using "Ihn" in a sentence and their turkish translations:
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Onu tanımla.
Onu tanıyor muydunuz?
Ona ihtiyacın var.
Bu konuda ona sorun.
- Neden ona sormuyorsun?
- Ona sorsana.
Onu içeri getirin.
Onu ikna et.
Herkes onu seviyor.
Onu hayal kırıklığına uğratma.
Onlar ona saygı duyuyorlar.
Onu tanıyanlar onu seviyorlar.
Herkes onu sever.
Ona bak.
Onu tanıyorsun.
Biri onu tanıyor mu?
Onu tanıyor musunuz?
Onu tanıyan herkes ona hayrandı.
O onu seviyor.
Onu tanıyan herkes ona saygı gösterir.
Onu istiyor musunuz?
- Onu infaz et.
- Onu idam et.
O onu çok sever.
Ondan nefret ediyordu.
- Onunla ilgileneyim.
- Ben onunla ilgileneyim.
O onu uyandırdı.
''Yönet''
Onu al.
Onu uyandır.
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Peşinden git!
Onu içeriyi göster.
O ona tapar.
- Çıkar onu buradan!
- Çıkarın onu buradan!
Ona evlendi.
Onu rahatsız ettik.
Herkes onu seviyor.
Tom onu gördü.
Lütfen onu cezalandırın.
O, onu ısırdı.
O onu yendi.
O ona sarıldı.
O onu idolleştirmişti.
O ona hakaret etti.
- O onu öptü.
- Onu öptü.
Onu vurdu.
O onu bıçakladı.
O onu ürküttü.
O ona bağlandı.
- Onu aradın mı?
- Ona telefon ettin mi?
Onu davet ettin mi?
- Onu öldürdün mü?
- Öldürdün mü onu?
Onu cazibeli buluyor musun?
- Onu nereye götürüyorsun?
- Onu nereye götürüyorsunuz?
Neden ondan nefret ediyorsun?
Onu zerre kadar tanıyor musun?
Sen ona yalan söyledin.
Ona öyle deme.
Onu iyi tanır mıydınız?
- Lütfen onu ara.
- Lütfen, onu ara.
Onu bana gönder!
Onu hastaneye götür.
Bu cevap onu kızdırdı.
Öğrencileri onu çok severdi.
Sen onu nereden biliyorsun?
- Onu Jim diye çağırırlar.
- Ona Jim derler.
Onu yarı yolda bırakma.
Onu görmezden gel.
Onun kaçmasına izin vermeyin.
Lütfen onu ara.
Onu hâlâ seviyor musun?
O özlenecek.
"Onu sevmiyorum." "Evet, Seviyorsun"
Herkes ona güldü.
Onu öptün mü?
Onu görür görmez öldürürüm.
Onu bilmiyor musunuz?
Onu yakaladılar.
Onu uyandırdım.
Onu buradan dışarı çıkar.
- Onu görünce ona moral ver.
- Onu görünce, keyiflendir.
Onu vuracağım.
- Onu aradım.
- Ben onu aradım.
- Ona telefon ettim.
O, ona saldırdı.
Ondan nefret ediyor.
O, ondan hoşlanmasa bile onunla evlendi.
O onu dışarı attı.
Herkes ona Tom der.
- Ona katlanamıyorum.
- Ona tahammül edemiyorum.
Onu kovdum.
Onun dışarı gittiğini gördün mü?
Zaten onunla tanışıyormuydun?