Examples of using "Restant" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kıpırdamadan durarak...
Cebimde kalmış para bulmadım.
Hayatının geri kalanını hapiste mi geçirmek istiyorsun?
Bugün hayatınızın geri kalanının ilk günüdür.
Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.
Bunu yaparsan, hayatının sonuna kadar pişman olacaksın.
Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.
Bu Rus astronot 769 gün MIR uzay istasyonunda kalarak kırmıştır
Tom Avustralya'ya gitti ve hayatının geriye kalan kısmında orada kaldı.
Hala hayatının geri kalanını geçirmek istediğin kişinin ben olduğumu düşünüyor musun?