Translation of "Vos" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Vos" in a sentence and their turkish translations:

Quelles sont vos peurs ? Vos attentes ? Vos rêves ?

Korkuların ne? Umutların ne? Hayallerin ne?

- Montrez vos papiers.
- Remettez-moi vos papiers.
- Remettez-nous vos papiers.
- Remettez-lui vos papiers.
- Remettez-leur vos papiers.

Raporlarınızı teslim edin.

Et vos mains sur vos genoux.

elleriniz dizlerinizin üzerinde.

- Voici vos clés.
- Voilà vos clés.

İşte anahtarların.

Sortez vos cahiers et vos stylos.

Defterinizi ve kalemlerinizi çıkarın.

- Oubliez vos femmes !
- Oubliez vos épouses !

Karılarınızı unutun!

- Remettez-moi vos papiers.
- Remettez-nous vos papiers.
- Remettez-lui vos papiers.
- Remettez-leur vos papiers.

Evraklarınızı teslim edin.

Retirez vos manteaux et videz vos poches !

Mantolarınızı çıkarın ve ceplerinizi boşaltın!

- Sortez vos calepins !
- Sortez vos carnets de notes !
- Sortez vos blocs-notes !

Defterlerinizi çıkarın!

Afin de lâcher vos préjugés et vos hypothèses,

ön yargı ve varsayımlarınızdan arınmak;

- Quels sont vos devoirs ?
- Quelles sont vos obligations ?

Görevlerin nelerdir?

Dans vos conversations.

geçiş yapacaksınız.

Connaissez vos rouges.

Kırmızılarınızı bilin.

Connaissez vos rouges,

Kırmızılarınızı bilin

Gérez vos occupations.

Meşguliyeti sahiplenin.

J'aime vos peintures.

Ben onların resimlerini seviyorum.

Éteignez vos cigarettes !

Sigaranı söndür.

J'aime vos miroirs.

Aynalarınızı seviyorum.

Attachez-vos ceintures !

Emniyet kemerlerinizi bağlayın.

Séchez vos larmes !

Göz yaşlarınızı kurulayın.

Posez vos crayons.

Kalemlerinizi indirin.

Brossez vos dents.

Dişlerini temizle.

J'apprécie vos réactions.

Ben senin geri bildirimini takdir ediyorum.

Étendez vos bras.

Kollarınızı uzatın.

Remuez vos orteils.

Ayak parmaklarını oynatma.

Attachez vos ceintures.

Emniyet kemerlerinizi bağlayın.

Allumez vos phares.

Farlarınızı açın.

Fermez vos livres.

Kitaplarınızı kapatın.

Utilisez vos cerveaux !

Beynini kullan!

Énoncez vos paroles.

Sözlerinizi söyleyin.

Perfectionnez vos compétences.

Yeteneklerinizi geliştirin.

Videz vos sacs.

Çantalarını boşalt.

Payez vos secrétaires.

Sekreterlerinize ödeme yapın.

Aimez vos ennemis.

Düşmanlarınızı sevin.

Votre cadre est votre talent, vos ressources, vos chances.

Kurgun yeteneklerin, kaynakların ve fırsatlarındır.

En fait, vos objectifs doivent correspondre à vos actions.

Asıl amaç hedeflerinizle davranışlarınızın uyuşmasıdır

- Sont-ce vos filles ?
- Sont-ce là vos filles ?

Bunlar senin kızların mı?

- J'adore tes livres.
- J'adore vos livres.
- J'adore vos ouvrages.

Ben senin kitaplarını seviyorum.

- Montrez-moi vos papiers !
- Montre-moi tes papiers !
- Vos papiers !

Bana belgelerini göster.

- À vos marques, prêts, partez !
- A vos marques, prêts... partez !

- Çizgilerinize, hazırlanın, başlayın!
- Yerlerinize... Hazır... Başla!

- Je suis de vos élèves.
- Je suis l'un de vos élèves.
- Je suis l'une de vos élèves.

Ben öğrencilerinizden biriyim.

Comme vos relations humaines.

ilgilenecek hiç enerjiniz kalmaz.

À vos marques, prêts,

Şimdi. Hazır.

Ils décortiquent vos actions

Hareketlerinizi parçalara ayırıp

Repose entre vos oreilles.

kulaklarınızın arasında yatıyor.

Poussez vos souvenirs maintenant

şimdi hafızalarınızı zorlayın

Zoom vole vos informations

Zoom sizin bilgilerinizi çalıyor

Vos calculs sont faux.

Hesabın tutmadı.

Vos idées sont insignifiantes.

Düşüncelerinizin hiçbir anlamı yok.

Nous accepterons vos conditions.

Koşullarınızı kabul edeceğiz.

Vos yeux vous trahissent.

Gözlerin yalan söylüyor.

Vos gencives sont infectées.

Diş eti enfeksiyonun var.

Quelles sont vos conditions ?

Koşullarınız ne?

Vos pieds sont sales.

Ayaklarınız kirli.

Enlevez vos vêtements mouillés.

Islak elbiselerini çıkar.

Je connais vos numéros.

Senin numaralarını biliyorum.

Obéissez à vos maîtres.

Öğretmenlerinize itaat edin.

Vos vies seront épargnées.

Hayatlarınız bağışlanacak.

Quels sont vos ordres ?

Emirleriniz nedir?

Nous voulons vos conseils.

Senin tavsiyeni istiyoruz.

Vos parents nous adoraient.

Annen ve baban bizi sevdiler.

Veuillez vider vos poches.

Lütfen ceplerini boşalt.

N'ouvrez pas vos livres !

Kitaplarınızı açmayın.

Où sont vos proches ?

Senin insanların nerede?

Messieurs, démarrez vos moteurs.

Beyler, motorlarınızı çalıştırın.

Vos exigences sont déraisonnables.

İstekleriniz makul değil.

Je suivrai vos instructions.

Talimatlarına uyacağım.

Quelles sont vos références ?

Referanslarınız nedir?

Montrez-moi vos papiers !

Kağıtlarınızı bana gösterin!

Tirez vos propres conclusions.

Kendi sonucunuzu çizin.

Quelles sont vos influences ?

Etkileriniz nedir?

Que font vos enfants ?

Çocuklarınız ne yapıyorlar?

Merci pour vos dons.

Katkılarınız için teşekkürler.

Où sont vos oncles ?

- Amcaların nerede?
- Dayıların nerede?

Le travail prend le pas sur vos amis et vos proches.

iş, arkadaşlarınızla ve sevdiklerinizle aranıza girer.

Et finit dans vos cellules, votre cœur, votre cerveau, vos reins.

hücrelerinize varan, kalbiniz, beyniniz, böbrekleriniz.

- Arrête ton cirque !
- Arrêtez vos conneries !
- Arrête tes âneries !
- Arrêtez vos âneries !
- Cesse tes imbécillités !
- Cessez vos imbécillités !

Saçmalamayı bırak!

- Comment vont vos parents ?
- Comment vont tes parents ?
- Comment vont vos parents ?

Ebeveynlerin nasıl?

- Respectez vos aînés.
- Respectez vos aînées.
- Respecte tes aînés.
- Respecte tes aînées.

Büyüklerine saygı göster.

- J'aime vos souliers.
- J'aime tes souliers.
- J'aime vos chaussures.
- J'aime tes chaussures.

Ayakkabılarını seviyorum.

- Ce ne sont pas vos affaires.
- Ce ne sont pas vos oignons.

Bu senin işin değil.

- Tes rêves se réaliseront.
- Vos rêves deviendront réalité.
- Vos rêves se réaliseront.

- Hayallerin gerçekleşecek.
- Rüyaların gerçek olacak.

- Retire tes vêtements !
- Retirez vos vêtements !
- Ôte tes vêtements !
- Ôtez vos vêtements !

Kıyafetlerini çıkar!

- Veuillez retirer vos chaussettes.
- Retire tes chaussettes, s'il te plait.
- Retirez vos chaussettes, je vous prie.
- Veuillez enlever vos chaussettes.

Çoraplarını çıkar, lütfen.

- J'ai apprécié tes amis.
- J'ai apprécié tes amies.
- J'appréciai tes amis.
- J'ai apprécié vos amis.
- J'ai apprécié vos amies.
- J'appréciai tes amies.
- J'appréciai vos amis.
- J'appréciai vos amies.

Arkadaşlarını sevdim.

Vous pouvez fermer vos yeux

Ve yavaşça gözlerinizi kapatabilir

Grâce à vos bons choix,

Zekice seçimler yaptınız

Vos demandes sont-elles respectées ?

İsteklerinize saygı duyuluyor mu?

Vous connaissez vos super-pouvoirs.

Özel güçlerimizin neler olduğunu biliyorsunuz.

Vos bras sont trop courts.

Kolunuz yetişmez.

S'il vous plaît vos pensées

lütfen sizde düşüncelerinizi

De Whatsapp à vos étudiants

Whatsapp dan da öğrencilerinize

Peut voler vos données personnelles

kişisel verilerinizi çalabilir

Vous pouvez regarder vos jambes

bacaklarına bakabilirsin

Vos efforts vont bientôt payer.

Çabalarınız yakında karşılığını verecek.

Vos résultats d'examen sont excellents.

Sınav sonuçların mükemmel.

Envoyez vos bagages en avance.

Bavullarınızı önceden yollayın.

Puis-je emprunter vos ciseaux ?

Makasını ödünç alabilir miyim?

Mettez vos livres de côté.

Kitaplarını yerine koy.