Examples of using "Trouvé" in a sentence and their turkish translations:
Ne buldun?
Tom onu buldu.
Seni buldum.
Binayı buldum.
Onların bulmadığı bir şey buldun.
Tom'u buldun mu?
Onlar bir şey bulmadılar.
Bunları buldum.
Ben de bunu buldum.
kendini gerçekleştirmişti.
Ne buldun?
Parayı buldum.
Binayı buldum.
Onu bulduk.
Birini buldum.
Tony'yi buldum.
- Buldum!
- Onu buldum.
Bir çözüm buldunuz mu?
Anahtarlarını buldun mu?
Sonunda bir iş buldum.
Bunu nerede buldun?
Bir çare buldun mu?
Daha iyi bir yol buldum.
Bir çözüm buldun mu?
Onu yararlı buldun mu?
Parayı nereden aldın?
O bir iş buldu.
Ben bu sütunu ilginç buldum.
Ben iyi bir iş buldum.
Anahtarı nerede buldunuz?
ama onu buldum
Biz onu canlı bulduk.
Yaşasın! Ben onu buldum!
Ben senin kepini buldum.
Günlüğünü buldum.
Bunu nasıl buldun?
Bir şey bulmadım.
Bunu rahatsız edici buldum.
Hikayeyi ilginç buldum.
Bir şey buldum.
Ben bir iş buldum.
Ben bir daire buldum.
Onu büyüleyici buldum.
Anahtarı buldum.
Bir şey buldum.
Bir çözüm buldum.
Bunu eğlenceli buldum.
Onu burada bulduk.
Kim seni buldu?
Ben bir çıkış yolunu buldum.
Benim bir işim var.
Onu bulabildin mi?
Ayakkabılarımı buldum.
Sızıntıyı buldum.
Tom hiçbir şey bulamadı.
Onu nerede buldun?
Anahtarların nerede buldun?
Onu buldular.
Şemsiyemi nerede buldun?
Onun fotoğrafını nerede buldun?
İlgi çekici bir şey buldun mu?
O film hakkında ne düşündün?
Yaşayacak bir yer buldum.
Anahtarı nerede buldunuz?
O elbiseyi nerede buldun?
Onu buldun.
Onlar bombayı bulamadılar.
Bu kanıtı nerede buldun?
Bu cüzdanı nerede buldunuz?
Senin aradığın fotoğrafı buldum.
Almanya'nın Hagen kentinde sonunda bulundu
Büyük bir yosun ormanının koruduğu
Tom bana bir taksi buldu.
Saha gezisini çok eğitici buldum.
Ben filmi ilginç buldum.
Ben testi zor buldum.
Ben oyunu kolay buldum.
Ben başka bir iş buldum.
Onlar çalınan parayı buldular.
Onun nerede olduğunu öğrendim.
Onun nerede olduğunu buldum.
- Bir anormallik bulduk.
- İşlevsel bir bozukluk bulduk.
Ben bu kitabı ilginç buldum.
- Bak ne buldum.
- Bulduğum şeye bak.
Tom'u nerede buldun?
O efendisini buldu.
Tom bir şey buldu.
Biz ayrıca bunu bulduk.
Ne bulduğumuza bak!
Tom kendine bir kız arkadaş buldu.
Bak, ne buldum !