Examples of using "Prolonger" in a sentence and their turkish translations:
Kalışımı uzatabilir miyim?
Şehir yolu genişletmek istiyor.
Soğuk havanın hafta sonuna kadar sürmesi bekleniyor.
Umarım bu fırtınalı havalar daha fazla sürmez.
Simyagerler felsefe taşının kişinin hayatını uzatabileceğine inanıyordu.