Examples of using "Privilèges" in a sentence and their turkish translations:
Onun üyelik ayrıcalıkları vardır.
Ayrıcalıklarım olduğunun farkında değildim
küresel hayatta kalmamız için bir gereklilik.
Her kişi, ayrıcalıklarını kötüye kullanma gücüne sahiptir.
Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir.