Examples of using "Osé" in a sentence and their turkish translations:
Onu aramaya cesaretin var mı?
Onun fikrini savunmaya cesaret ettim.
Onunla konuşmaya asla cesaret etmedim.
O ona yaklaşmaya cesaret edemedi.
Bu gösteri gençler için çok açık saçık.
Henüz aşkımı ilan etmeye cesaret edemedim.
Kimse doktora karşı çıkmaya ne cesaret etmiş ne de bunu düşünmüş.
Planıma hayır demeye cesaret edemedi.
- Emirlerime itaat etmemeye kalkıştı.
- Emirlerime itaat etmemeye cesaret etti.
O bir şey söylemeye cesaret edemedi.