Examples of using "Approcher" in a sentence and their turkish translations:
Düşmana yaklaşamayız.
O ona yaklaşmaya cesaret edemedi.
Başkana yaklaşmak zordur.
Yaklaşıyor olmalıyım.
Zengin tüccar ölüm saatinin yaklaştığını hissetti.
Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.
- Kafana takma.
- Kendini üzme.
Canını sıkmalarına izin verme.
Yemek yerken köpeğimin yanına yaklaşmamalısın.
ve Norveçlilerin bildiği ilk şey yaklaşan silahların parıltısını görmekti.