Examples of using "N'a" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kimse aramadı.
Hiçbir şeyi yok.
O korkmuyor.
O işe yaramadı.
O işe yaramadı.
Hiçbir şeyi olmayanın, kaybedecek bir şeyi yoktur.
Kimse kovulmadı.
Bu hiçbir şeye mal olmadı.
Onun hiç düşmanı yok.
Senin planın işlemedi.
Diyenler olmadı mı?
Kimse başarısız olmadı.
Hiçbir şey değişmedi.
Hiç kimse sormadı.
Hiç kimse yalan söylemedi.
- Kimse yanıtlamadı.
- Hiç kimse cevap vermedi.
Hiçbir şeyi yok.
Tom'un hiçbir şeyi yok.
Mary'nin hiçbir şeyi yok.
Hiç kimsenin bir açıklaması yok.
Kimse paniğe kapılmadı.
Hiç kimse gülmedi.
Hiç kimse dinlemedi.
Kimse aç değil.
- Bu, bir anlam ifade etmiyor.
- Bunun bir anlamı yok.
Bu mantıklı değil.
Onun ilacı yok.
John'un burada hiç arkadaşı yok.
- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- O saçmalık.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
Onun bir bisikleti yok.
O bir şey söylemedi.
Onun ilacı yok.
O mutlu görünmüyor.
Esperantoda belirsiz artikel yoktur ve sadece bir tane belirli artikel vardır.
Onun bir silahı yok.
- Emek yoksa yemek de yok.
- Zahmet yoksa kazanç da yok.
- Emeksiz yemek olmaz!
- Emek olmadan yemek olmaz.
Onun hiç erkek kardeşi yok.
John burada hiç arkadaşa sahip değil.
Mary'nin yeterli arkadaşı yok.
O bir kelime söylemedi.
Hiç kimse bunu demedi.
hatta kuru bez yok,
O kimseyi görmedi.
Bu artık önemli değil.
Tom'un benzini bitti.
Tom değişmedi.
Hiçbir şey gerçekten önemli değil.
Onun hiç arkadaşı yoktur.
Tom'un hiçbir yetkisi yok.
Tom bir şey söylemedi.
- O hatalı değil.
- Haksız değil.
Pişmanlık duymuyor.
Hiçbir şey görmedi.
Hiç kimse bir şey yapmadı.
Tom bir şey fark etmedi.
O bir şey yapmadı.
O bir şey yapmadı.
Onun korkusu yok.
Kimse mutlu görünmüyor.
O, aç değil.
Uykusu yok.
Kimse Tom'u fark etmedi.
Burada kimse yoktu.
- Kimse Tom'u görmedi.
- Tom'u hiç kimse görmedi.
Onun şansı yok.
Hiç kimse yaralanmadı.
Soruşturma tamamlanmadı.
Onun artık daha fazla ağrısı yok.
Onun bilgisayarı yok.
Tamamen mantıksız.
Hiçbir şey değiştirilmedi.
Tom gülmedi.
Erkek kardeşimin hiçbir şeyi yok.
Onun çocuğu yok.
Bunun hiçbir önemi yok.
Onun için gelecek yok.
O hiçbir şey ödemedi.
O herhangi bir şeyden şüphelenmedi.
- Tom'un hiç parası yok.
- Tom'un parası yok.
O uykulu değil.
Tom'un çocukları yok.
Tom aç değil.
- O karşı koymadı.
- O direnmedi.
- O karşı koymadı.
- O direnmedi.
Tom susamış değil.
- Tom bir şey görmedi.
- Tom hiçbir şey görmedi.
Mary hiçbir şey görmedi.
Tom cevap vermedi.
Hiç kimsenin bir cevabı yok.