Examples of using "Ombres" in a sentence and their turkish translations:
Onların iki gölgesi örtüşüyor.
Karanlıkta uzun mesafeli çağrı yapıyorlar.
Gölgelerden çıkıp aydınlığa dönmeleri için.
Aynı zamanda gölgeler birbirini tutmuyor
"Ama ölüm tehdidi ikimizin de gölgesinde gizli."
Bu durumda bütün gölgelerin aynı yönde olması gerekiyordu
Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.
Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.