Examples of using "Deux" in a sentence and their turkish translations:
İki artı iki, dörde eşittir.
Bir çifte standart var.
İki kere iki dört eder.
- İki artı iki kaç yapar?
- İki artı iki kaç eder?
- İki artı iki kaçtır?
İki artı iki dört yapar.
İki artı iki eşittir dört.
İki kere iki kaç yapar?
Onların ikisi de güldü.
İki kızım ve iki oğlum var.
İki yeğenim var.
İki kuzenim var.
İki erkek ve iki kız kardeşim var.
İki oğlum ve iki kızım var.
Onların her ikisi de kıs kıs güldüler.
Senin iki topun var.
Bir grup gök bilimci,
İkincisi:
Size iki örnek vereyim.
İki:
kılıcını savurarak kendini savaşın derinliklerine attı
İkincisi:
Evet, iki tane.
Ben ikisini de seviyorum.
Biz ikimiz siz ikinizin yalan söylediğini biliyoruz.
Onun ikisi de evli olan iki kızı vardır.
- İki kitabınız var mı?
- İki kitabın mı var?
İki tane gözüm var.
İki adım ileri.
Onun iki arabası var.
Bana iki dakika ver.
Kızların her ikisi de güldü.
İki hamburger sipariş ettim.
Tom'un iki seçeneği vardı.
Onun iki kızı var.
Onu ikiye böl.
İki tane yaptım.
İki tane bilgisayarın var mı?
Onların her ikisi de şüpheli.
Her ikisi de hayattalar.
Onu her İki elinizle tutun.
İki kere ikinin dört yaptığını herkes bilir.
Bir... İki... Üç.
İki yıl içinde
İki yavrusu var.
Pekâlâ, iki seçeneğimiz var.
İki kızım var.
İki erkek kardeşim var.
Zili iki kez çalın.
Benim iki kitabım var.
- İki koşulum var.
- İki şartım var.
İki sıra yapın.
İki çocuğum var.
İki şişe sipariş verelim.
İkiye böl.
İki kız yeğenim var.
İki kedim var.
İki kızdan hoşlanıyorum.
İki adamdan hoşlanıyorum.
İki işte çalışıyorum.
İki işim var.
İki biletim var.
İki tane oğlum var.
İkisini karşılaştıralım.
- İki kadın şarkı söylüyor.
- İki tane kadın şarkı söylüyorlar.
İki arabam var.
İki sorum var.
İki kuzenim var.
İki kuzenim var.
İki nedenle buradayım, iki mesaj vermek istiyorum.
İki erkek kardeş iki bezelye tanesi kadar benzer.
Adam iki kabloyu bağladı.
Kız kardeşimin iki oğlu var, dolayısıyla benim iki yeğenim var.
İki gün içinde iki kız otobüste kustu.
- İkimiz de Tom'u seviyoruz.
- İkimiz de Tom'u seviriz.
İkimiz de sarhoştuk.
- Onların her ikisi de iyidir.
- Her ikisi de iyi.
İkimiz de uykuya daldık.
Her ikisi de sarhoştu.