Translation of "Liés" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Liés" in a sentence and their turkish translations:

Sont liés au système immunitaire,

bağışıklık sisteminizle alakalı genler,

Et des décès liés aux maladies cardiaques.

ve kalple ilgili ölümler gibi.

Le voleur était pieds et poings liés.

Hırsızın eli ve ayağı bağlandı.

Ces esclaves métis étaient liés aux maîtres blancs,

Bu melez ırklı kölelerin köle sahipleriyle kan bağları vardı

A cause de plusieurs problèmes liés aux droits fonciers,

Toprak üzerindeki hak sahiplikleri, kira sözleşmeleri

Les jeux vidéo et les communautés sont vraiment très liés.

video oyunları ve toplumlar gerçekten de oldukça bağlantılı.

Ne sont pas tant liés à la réussite mais aux opportunités.

başarıyla ilgili olmadığını anlamamız gerekir.

Ces types de modifications sont liés à la mémoire à long terme

Bu tipte değişiklikler uzun süreli hafıza ve

Les Jomsvikings étaient un groupe légendaire de mercenaires vikings… des hommes choisis, liés par

büyük bir güç merkeziydi . Jomsvikingler efsanevi bir Viking paralı askerleri grubuydu ... bir onur koduyla

C'est une croyance répandue, d'après un sondage national aux États-Unis, que les musulmans sont liés au terrorisme.

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

Le corps et l'esprit de l'homme sont si étroitement liés l'un à l'autre que quoi qu'il arrive à l'un affecte l'autre.

İnsanın beden ve aklı birbirine öylesine bağlıdır ki birini etkileyen diğerini de etkiler.

Il y a quatre causes principales de décès liés à l'alcool. Les blessures dans les accidents automobiles ou la violence en est une. Les maladies comme la cirrhose, le cancer, les maladies cardio-vasculaires en sont les autres.

Alkolle ilgili ölümün dört ana nedeni vardır. Araba kazalarından ya da şiddetten yaralanma biri, karaciğer sirozu, kanser, kalp ve kan sistemi gibi hastalıklar diğerleri.