Examples of using "Laissés" in a sentence and their turkish translations:
Bakın, görebilirsiniz. Burası daha önce işaretlediğim yol.
. Anglo-Saksonlar onları serbest bıraktı.
Çocuklar kendi kaderlerine bırakıldılar.
Tom ve Mary en sonunda yalnız kalmışlardı.
geride kalanların zorluklarıyla da karşılaştık.
Onların gitmesine izin verdim.
Seni hayal kırıklığına uğrattım.
Benim tahammül ettiğim şeye dayanamayanlar depolarda bırakılacak.
Gitmemize izin verdi.
umutların sadece loto toto piyango at yarışına kaldığından bahsedildi
Çekmecende 30 avro bulursan, fazladan biletlerim vardı bu yüzden onları sana bıraktım.
Beni yakalamana izin verdim.
Yere yıkmana izin verdim.
Annenin gitmene izin vermesine inanamıyorum.
Sana yeterince zaman verdim mi?