Examples of using "Diminue" in a sentence and their turkish translations:
Diniyor.
Ağırlık azalıyor.
Öğrencilerin sayısı düşüyor.
Pirinç kalitesi düşüyor.
beklenen yaşam süresi gittikçe düşüyor, artmıyor.
Büfelerdeki gıda israfı, tabak veya kutu boyutları
Hava kirliliğinde ne kadar azalma var hiç biliyor musunuz?
Bu şehrin nüfusu her yıl azalıyor.
Konsantrasyonum giderek bozuluyor.
Son zamanlarda yapılan bir araştırma sigara içenlerin sayısının azaldığını göstermektedir.
Olay şu, daha çok davranış iteklendikçe uyumsuzluklar azalıyor.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.