Translation of "Bocal" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Bocal" in a sentence and their turkish translations:

Je sors mon bocal.

Küçük kutumu çıkartacağım.

Le couvercle se visse sur le bocal.

Kapak kavanoz üzerine vidalanır.

Je ne parviens pas à ouvrir ce bocal.

Bu kavanozu açamıyorum.

La chasse va être bonne. Je vais chercher mon bocal.

Tamam, bu iyi bir av olacak. Küçük kutumu çıkartayım.

Les conserves doivent être entreposées dans un bocal à fermeture hermétique.

Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.

Il empala des milliers de Turcs morts autour de Targoviste et envoya la tête de Hamza dans un bocal

Binlerce savaş esiri Türk'ü kazığa oturttur ardından Hamza Paşa'nın kellesini