Examples of using "Autour" in a sentence and their turkish translations:
Etrafına bak.
Çevrenize bir göz atın.
- Etrafıma bakındım.
- Etrafıma baktım.
Biz parkın etrafında koştuk.
Bakın, bu böyle dönüyor.
Bakın, bu böyle dönüyor.
Dünya'nın dört bir yanında
Çevrenize bir bakın.
.
O bütün etrafına bakındı.
Göletin etrafında yürüdük.
Ben tekneyle dünyayı gezmek istiyorum.
- Dolaylı konuşmayı kes.
- Bin dereden su getirme.
- Lafı dolandırma.
Gezegenler güneşin etrafında döner.
Onlar havuzun etrafında güneşleniyorlar.
Dünya Güneş'in etrafında döner.
Sanırım eğitime yöneldim
onun etrafında sıvı halde
çevresinde öldürüldü.
Her tarafta yağmur yağıyor.
Ben onun etrafında olmayı seviyorum.
Dünyayı dolaşıyor.
Etrafta bir kalabalık toplandı.
Dünyayı gezmek istiyorum.
Çevredekilere soracağım.
Etrafa iyi bir göz atmanı istiyorum.
Ama bakın, şuradaki ağaca bile
Bu büyük kayanın çevresine dolayabilirim.
yuvanın etrafında saatlerce
Dünyayı gezmek istiyorum.
Ne yazık ki, etrafta kimse yoktu.
- Kıçımın etrafında kaşıntı var.
- Anüsümün çevresinde bir kızarıklık var.
Soğuk bir bira hakkında konuşalım.
Ateşin etrafında toplandılar.
Dünya, Güneş'in etrafında döner.
- Lafı ağzında geveleme.
- Bin dereden su getirme.
- Kırk dereden su getirme.
Bir fincan kahve içerken sohbet edelim.
Parkın etrafında 5 tur at.
- Devr-i âlem yaptık.
- Dünyayı dolaştık.
- Lafı dolandırmayalım.
- Kırk dereden su getirmeyelim.
Çocuklarını etrafında topladı.
Azizlerin yakınında şeytanlar gezinir.
Karıncalar şekerin etrafına üşüşüyorlar.
Biz Avustralya'yı dolaştık.
Biri evin etrafında dolaşıyor.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
- Gölün bütün çevresini gezdik.
Onlar öğleden sonrayı havuzun etrafında geçirdiler.
Etrafında dön, lütfen.
Çevremde uygun bir destek buldum
bugün çevremize bakınca
''Goldilocks'' gezegeninin çevresinde ''Goldilocks'' uydusu,
Proxima Centauri çevresindeki gezegen,
devasa bir topu çevreleyen narin bir şey.
Böyle asıyordu boynuna
Sarmaşıkların dallara sıkıca sarılarak
Ateş etrafında oynamak tehlikelidir.
O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
O, dünyanın etrafında bir yolculuk yaptı.
Odada bir fare koşturuyordu.
O, odasında etrafına bakındı.
Dünya genelinde buzullar erimektedir.
Ay, dünyanın etrafında döner.
Birden, durdu ve etrafına baktı.
Çevremizi güzel tutalım.
Ben buralarda başka birini görmüyorum.
Herkes onun etrafında toplandı.
Bu atkıyı boynuna koy.
Etrafa bakındım fakat kimseyi görmedim.
Biz gölün etrafında yürüdük.
Biz çiftliğin etrafında oynadık.
Ahtapot kendini avının etrafına sardı.
Kahve içerken sohbet edelim mi?
Onu arayarak etrafta gezindi.
Ben blok etrafında yürüdüm.
Masanın etrafında oturuyoruz.
Dikkat! Tilki, tavuk kümesinin etrafında dolaşıyor.
Onlar kamp ateşinin etrafında dinlendiler.
Onlar kamp ateşi etrafında toplandılar.
Dünya güneşin etrafında bir yörüngede hareket eder.
Güneş etrafında 50 veya 100 dönüş.
Mesela güneş ışığından faydalanmak için bir yıldızın çevresine bir obje koymak,
40 günü aşkın bir seyahat dönemi bulunan Çin yeni yılında,
Kutupların etrafını saran manyetik hatları aydınlatırlar.
Hubble onların etrafında dönüyor, böylece yerini saptayabiliyor.
evin sadece etrafında olabilirsin
bunu mutlaka etrafınızda söyleyeceğiniz birisi vardır
O zaman bizim çevremizde mühendis olmasına gerek yok ki
Sizin de çevrenizde şöyle insanlar yok mu?
Gördüğünüz üzere çevrelerinde bir sürü başka madde var,
Çevrede yoğun bir sis vardı.
Onun hayali Dünyayı gezmektir.
Onun etrafında bir kalabalık toplandı.