Examples of using "Fermeture" in a sentence and their turkish translations:
davanın süre aşımına uğrayarak kapatılması
Kabanının fermuarını çek.
O, çantasının fermuarını açtı.
Fermuar sıkıştı.
O, çantasının fermuarını kapadı.
Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.
Kilitleme mekanizması sıkıştı.
İtmeli düğmeler, çocuk kıyafetleri için pratik bir bağlayıcıdır.
Daha önce kendilerinden vazgeçilen kişiler
Fabrikanın kapanması, şehrin ekonomisine önemli ölçüde darbe etkisi yapacak.
Fermuar mı yoksa cırt-cırt mı dikmeliyim karar veremiyorum.
- Köprünün kapanmasıyla artık havalimanına gitmek çok daha uzun sürecek.
- Havalimanına gitmek, köprünün kapanmasıyla çok daha uzun sürecek.
Pantolonunun fermuarını açtı.
Fabrikanın kapatılması şehrin sakinlerine yutmak için zor bir hap oldu.
konusunda temkinli kaldı . Sağlık Örgütü ise resmi web sitesinde bu virüsün
Biz kapının kapandığını duyduk.