Examples of using "Sors" in a sentence and their turkish translations:
Defol.
Çıkıyorum.
Ben yönetiyorum.
Çöpü dışarı koyun.
Nadiren dışarı çıkıyorum.
Ya çık, ya gir.
Çöpü dışarıya çıkar.
- Çık dışarı.
- Dışarı çıkın.
Masanın altından dışarı çık!
Küçük kutumu çıkartacağım.
Buralarda tekrar yüzünü gösterme.
Ben bir süreliğine dışarı çıkıyorum.
Nasıl yönetiyorsun?
Sinamaya gidiyorum.
Asla flört etmem.
Dışarı gitmiyorum.
Biraz temiz hava için dışarı çıkıyorum.
Mutfaktan çık!
Caz, sende dışarıdasın.
Sachiko ile çıkıyor musun?
Çöpü dışarıya götür.
Bisikleti yolun dışına al.
Bir saat içinde çıkıyorum.
Ben dışarı çıkıyorum.
Artık çok dışarı çıkmıyorum.
Neredeyse hiç dışarı çıkmam.
Bir içki için dışarı çıkıyorum.
Dışarı çıkıyor musun?
Derhal odamı terk et.
Çık bu bedenden Tom!
Çok dışarı çıkmam.
Bu öğleden sonra dışarı çıkıyorum.
Sadece bir dakika dışarı çıkıyorum.
Flört etmem.
Bu daha iyi. Bacağımı çekiyorum.
Ya içeri gel ya da dışarı git.
Çıkar onu buradan!
Şimdi buradan defolun!
Dışarı çık veya içeri gel.
Alışılmışın dışına çık.
Ben gazete satın almak için dışarı çıkıyorum.
Şu ana kadar nasılım?
Yoldan çık.
Oradan çık.
Sudan çık.
- Kamyondan in.
- Kamyondan inin.
Onu buradan çıkarın.
Yataktan kalk.
Ben Tom'la flört etmiyorum.
Bugün dışarı çıkıyor musun?
- Ya çık, ya gir.
- Ya dışarıya çık ya da içeriye gir.
Kış boyunca dışarı asla çıkmam.
Çabuk buradan dışarı çık!
Bu gece Lisa ile çıkıyorum.
Çok dışarıya çıkar mısın?
Bitirir bitirmez dışarıya çıkıyorum.
Dışarı çık, dışarı çık, neredeysen!
Arabayı çekip dışarı çıkıyorum,
Bizi buradan alın.
Onu buradan çıkarın.
Veda etmeden gitme.
Gürültü yapma ya da dışarı çık.
Hava soğuk olduğu için dışarı çıkma.
Gelecek hafta hastaneden çıkarım.
Bu şekilde mi giyinip çıktın? Berbat.
Birisiyle çıkıyor musun?
- Sınıftan çık.
- Sınıftan çıkın.
Çık lütfen!
Defol git evimden!
Gözüme gözükme.
Kamyonetten in.
Odamdan çık.
- Ofisimden çık.
- Ofisimden defol.
- Arabadan in.
- Arabadan çık.
Sandalyemden kalk.
- Evimden çık.
- Defol git evimden!
- Çık hayatımdan!
- Hayatımdan defol!
Neredeyse her cumartesi Mary ile çıkarım.
Hafta içi akşamları dışarı çıkmam.
Arabamdan çık.
Tom'u yolumdan çıkar.
Mutfağımdan çık.
Dairemden çıkın.
Evimizden çıkın.
Hemen şimdi dışarı çıkın.
Yapabiliyorsan dışarı çık.
Facebook: S*ktir et, Facebook çıktı.
Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
Ülkemden çekilin.
Şu günlerde neredeyse hiç dışarı çıkmıyorum.
Böyle hafifçe giyinerek dışarı çıkarsan nezle olursun.