Examples of using "Jeugd" in a sentence and their turkish translations:
Onun çocukluğu zordu.
Gençliğimi orada geçirdim.
Çocukluğumdan
Onun gençliği nedeniyle izin vermelisin.
O devam ederken gençliğin tadını çıkarın.
Gençlik sessizdi.
Gençliğinde birçok günahlar işledi.
Tom, gençliğinden bahsetmeyi sever.
Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum
Şarkıları gençler arasında iyi biliniyor.
Bugün genç insanlar hakkında ne düşünüyorsun?
Mutlu çocukluğumu sıkça hatırlıyorum.
bizim tatmamızı sağladılar.
Kimya öğretmenimiz, muhtemelen gençliğinde yakışıklıydı.
Düşünmek ve etrafa bakınmak için çocukluğum sırasında buraya sıklıkla gelirdim.
Bizim ülkemizin gençliği siyasetle ilgilenmez.
Tom gençken bir sürü aptalca şey yaptı.
Gençliğimde, şimdikinden çok daha beterdim.
Konuşmamız sırasında gençliğinden bahsetti.
Benim gençliğimde, Tahran'da devamlı en az on santimetre kar yağardı.
Bağımlılık, günümüz gençlerinin problemlerindendir.
Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.
Çocukluğumun çoğunu kayalık havuzlarında geçirdim. Sığ yosun ormanlarına dalardım.
Bu park bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Ben gençken, nehirde yüzebiliyorduk.
gençlik yıllarımdaki hâlime bakıyorum, ki çoktan geçti gitti. Gerilimler karşısında hayat arkadaşıma sığınıyorum. O da bana sığınıyor.