Examples of using "Moeilijke" in a sentence and their turkish translations:
O zor şartlarda çalışmak,
Bu zor bir durumdur.
Onun çocukluğu zordu.
- Zor bir gün geçirdim.
- Zor bir günüm vardı.
Fransızca zor bir dildir.
Bu zor bir soru.
Yunanca zor bir dildir.
Zor sorunlar yaratıcı çözümler gerektirir.
Farsça zor bir dil değil.
- İbranice zor bir dildir.
- İbranca zor bir dildir.
Arapça zor bir dil değil.
İşin zor kısmı burası.
Zorluk zamanlarında bize yardımcı olur.
Biz zor bir durumdayız.
Zor sorunu kim çözdü?
Üç dansçı zor dansı dans etti.
Tom zor bir karar vermek zorundaydı.
Tom çok zor şartlar altında iyi bir iş yapıyor.
Yeni ve zor şeyleri dene, maceraperest ol.
Zaman kötü, biliyorum.
çok basit bir dil kullanırdı.
Bu öğrenilmesi zor bir dildir.
İrlandacanın zor bir dil olmadığını düşünüyorum.
O şimdi çok zor bir durumda.
Romence tartışmasız olarak zor bir dildir.
Fransızcanın zor bir dil olduğunu duydum.
Bu zor bir karar, bu yüzden akıllıca bir karar verin.
...ve karşılaştığımız zorlukların üstesinden geldik.
Bu birçok insan için çok zor bir zaman olacak.
Tom üstesinden gelinecek zor bir adamdır.
Çok zor bir görev omasına rağmen, ben elimden geleni yapacağım.
Japonca'nın, öğrenmesi zor bir dil olduğu sık sık söylenir.