Examples of using "Zolang" in a sentence and their turkish translations:
İyi bir gün geçirmemize dair
Bunu yaptığımız sürece,
ışığa bir şey tutabilirim.
Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların
Alabiliyorken onları alın.
Nefes aldığım sürece umudumu yitirmeyeceğim.
İstediğin kadar kalabilirsin.
Daha önce sorduğumuz,
Basınç bu tarafa doğru gidiyor.
Çıkarabilirken hayatın tadını çıkarın.
- Yaşam olduğu sürece umut da olacaktır.
- Hayat varken ümit vardır.
- Hayat varken umut var.
O devam ederken gençliğin tadını çıkarın.
Çok koklamadığınız sürece...
Bu iki kanat güç konusunda eşit olmadığı sürece,
Et suyu kaynarken dostluk çiçek açar.
Sessiz olduğunuz sürece, burada kalabilirsiniz.
Bu ateşin gece boyunca yanmasını sağlayabilirsem
Yaşayabiliyorken yaşa.
veya mutsuz olduğumuz zaman suçu onlara yüklediğimiz sürece
Beşten önce döner dönmez oraya gidebilirim.
Boston'da olduğum sürece, Tom'u ziyaret edip edemeyeceğimi anlamaya çalışacağım.
Ancak, düz haritalar kullandığımız sürece projeksiyonların saçmalıklaını ele alacağız, şunu unutmayın:
Herhangi bir kol saati çok pahalı değilse iyidir.
Ben yokken köpeğime bakar mısın?