Examples of using "Liet" in a sentence and their turkish translations:
Gitmeme izin verdi.
Gitmesine izin verdi.
Tom geğirdi.
Tom geç saatlere kadar uyumama izin verdi.
Onların gitmesine izin verdim.
Beni korkuttun.
Onların geç kalkmasına izin verdim.
Onun geç kalkmasına izin verdim.
Mary bunu bıraktı.
Brian, Kate'i bekletti.
Gitmeme izin verdi.
O motoru çalışırken bıraktı.
O, ipi bıraktı.
O beni kasten bekletti.
Suçlu ayak izleri bıraktı.
Anahtarlarımı düşürdüm.
Onu bana gösterdi.
Ben kapıyı açık bıraktım.
- Gitarımda bir tel kırdım.
- Gitarımdaki bir teli kopardım.
O, bütün pencereleri açık tuttu.
Ben ipi bıraktım
Ben ayakkabılarımı cilalattım.
Ben kediyi evin dışında bıraktım.
- O, kartını sundu.
- Kartvizitini verdi.
Tom kalemini düşürdü.
Tom kimsenin kendisine yardım etmesine izin vermezdi.
Tom bıçağını düşürdü.
O bir vazo düşürdü.
O, hamsileri düşürdü.
Tom evde cüzdanını bıraktı.
Tom onu yapmama izin verdi.
Bir çatal düşürdüm.
O, pencereyi açık bıraktı.
Duman gözlerimizi sulandırdı.
O, saçını kısa kestirdi.
Ona evimi boyattım.
O, bize işi yaptırdı.
Ben neredeyse tabakları düşürüyordum.
O, eski makineyi tamir ettirdi.
Kız kuşu serbest bıraktı.
Annem çocukların kurabiye yemelerine izin verdi.
Annem bana biraz ilaç içirtti.
Onun dediği sonra beni şok etti.
Bana fotoğraf albümünü gösterdi.
Ona yeri süpürttüm.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
Tom kimsenin odasına girmesine izin vermezdi.
Çok uzun süre bekletildim.
Tom Mary'nin mektubunu bana gösterdi.
Damon bana pul albümünü gösterdi.
O ona benim resmimi gösterdi.
Tom eldivenlerini ödünç almama izin verdi.
Tom yeni akıllı telefonunu düşürdü.
Çocukluğumdan
Hatanın onun cesaretini kırmasına izin vermedi.
O, her şeyi şansa bıraktı.
O, oğluna bir servet bıraktı.
Oğluma kapıyı tamir ettirdim.
Onun bebeğe dokunmasına izin vermedi.
Onu yarım saat bekletti.
Tom'un diş fırçamı kullanmasına izin vermedim.
O, bana yeni arabasını gösterdi.
Erkek kardeşime bisikletimi tamir ettirdim.
- O onun yalnız gitmesine izin verdi.
- O ona yalnız gitmesi için izin verdi.
Erkek kardeşime odayı temizlettim.
Oğluma akşam yemeğini pişirttim.
Öğleye kadar onun uyumasına izin verdim.
Carl bana altın madalya gösterdi.
Tom bir şey söylememem için bana yemin ettirdi.
Düşmanını Tom'a öldürttü.
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
Tom Mary'ye fotoğraf albümünü gösterdi.
Tom, Mary'nin elini bıraktı.
- Tom, Mary'ye anlatmayacağıma yemin ettirdi.
- Tom Mary'ye söylememem için bana yemin ettirdi.
kelimelerin altında parmağımı gezdirirdim
Ona patronun kim olduğunu gösterdim.
Tom parkta köpeğini gezdirdi.
Hamala ağır valizini taşıttı.
Kız kardeşim bana yeni bir saat gösterdi.
Tom kahve fincanını mutfakta yere düşürdü.
Bileti kapıda gösterdim.
Tom bana nasıl spagetti yapacağımı gösterdi.
Tom hizmetçilerine karanlıkta yemek yedirdi.
- Tom Mary'ye John'un resmini gösterdi.
- Tom Mary'ye John'un bir resmini gösterdi.
O, çocuğun elini bıraktı.
öğrencilere günlük yaşamdaki içki içme, madde kullanımı
bu nedenle, yaklaşmakta olan kaderleri uykumu hiç kaçırmadı.
Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.
Tom ona Noel Baba'dan gelen mektubu gösterdi.
Doktor ameliyattan önce hastasını rahatlattı.
- Gitmeme izin verdi.
- Terk etmeme izin verdi.
Tom sihirli bir numara yaptı.
Kim osurdu?
O bir gözyaşı dökmedi.
mikrobiyomunuzda biraz desteğe ihtiyacınız olduğunu söylerse?