Examples of using "Horizon" in a sentence and their turkish translations:
İyi filmler ufkunuzu genişletir.
Ay, ufkun üzerindeydi.
Gemi ufkun ötesinde kayboldu.
Ufkun haritasını çıkarır.
Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.
Nihayet, güneş ufukta kayboluyor.
Güneş ufkun altında yavaşça battı.
Ufuktaki gemiyi görüyor musun?
Ve ufukta çok sayıda korkutucu şey görünüyor.
Ufukta büyük bir gemi göründü.
Neden beklenmedik bir şeyde umuzsuzluğa düşelim?
Hepimiz aynı gökyüzü altında yaşıyoruz ama aynı ufka sahip değiliz.
Gözlerindeki, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan yatay hatla ufku tararlar.