Examples of using "Verschijnen" in a sentence and their turkish translations:
Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.
neredeyse her gün evlerde, köylerde ve okullarda görülüyorlar.
Baskıncılar, İngiltere'nin doğu kıyısı açıklarında uyarmadan ortaya çıkar.
Ekranda belirecek olan iki seçenek için tetikte olun.
Ansiklopedinin güncel bir baskısı gelecek ay çıkacak.
Dünya'da o kadar aç insanlar var ki, tanrı onlara ekmekten başka şekilde gözükmüyor.