Examples of using "Regen" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yağmur bekliyorlar.
Yağmur yağacak gibi gözüküyor.
Yağmur, yağmur, uzağa git. Başka bir gün yine gel.
Her yokuşun bir inişi vardır.
Yağmurda durmayın.
Yağmur kara dönüştü.
Yağmuru dinle.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
Yağmur nerede?
- Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
- Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.
- Kara bulutlar yağmur habercisidir.
Yağmura ihtiyacımız var.
- Yağmuru seviyorsun, değil mi?
- Yağmurdan hoşlanıyorsun, değil mi?
Yağmur beş gün sürdü.
Bitkiler yağmurdan sonra çabuk büyür.
Yağmurdan sonra, güzel hava.
Yağmuru sevmiyoruz.
Ekinlerin yağmura ihtiyacı var.
Yağmur kara dönüştü.
Yağmura ihtiyacımız var.
Şu kara bulutlar yağmurun habercisi.
Yağmur dan dolayı evde kaldım.
Hava yağmurdan sonra serin.
Yağmur kara dönüştü.
Oyun yağmur yüzünden iptal edildi.
O, yağmurdan dolayı sığınak aradı.
Yağmur bu ülkede seyrektir.
Bu ay çok yağmurumuz oldu.
Yağmurda yürümek istiyorum.
Yağmur ve karı severim.
Onlar bugün için yağmur tahmin ediyorlardı.
Keşke yağmur dursa.
Yağmurdan kaçarken doluya tutuldu.
Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.
Yağmur gitmemi engelledi.
Yağmur yağacağa benziyor.
Yağmur bir hafta sürdü.
Yağmur dolayısıyla oyun ertelendi.
Bu yağmur daha ne kadar devam edecek?
Tom yağmur yağacağını öngördü.
Bu kesinlikle yağmur gibi görünüyor.
O, böyle bir yağmurda gelmeyecektir.
Durmaksızın yağmurda yürüdü.
Soğuk bir yağmur, şehrin üzerine düştü.
Yağmur gece boyunca sürdü.
Çocuklar yağmura rağmen okula gitti.
Yağmura rağmen oyun iptal edilmedi.
Yağmura rağmen zamanında vardı.
Yağmurda karanlık olmaz mı?
Yağmura rağmen dışarı çıktım.
Şiddetli yağmur nedeniyle gelemedim.
Asit yağmuru hakkında dün bir makale okudum.
Yağmurdan kaçarken doluya tutuldu.
ve karın aksine yağmur buzu eritir
Canım yağmurda şarkı söylemek istiyor.
Fakat ne yazık ki, yağmur nedeniyle oyun iptal edildi.
Yağmur yağdığı için piknik öğle yemeğimizi evde yedik.
Biraz yağmur olmadan bir gökkuşağın olamaz.
Son üç aydır hiç yağmur yok.
Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
Yağmurda yürümek beni rahatsız etmez.
Bu yağmurda dışarı çıkmak söz konusu değil.
Yağmurdan sığınacak bir yer aradı.
Yağmurda yürümek beni rahatsız etmez.
Yağmur bir hafta sürdü.
Eğer yağmurda bırakırsan, bir bisiklet paslanır.
Bu öğleden sonra yağmur beklendiği için bir şemsiye getir.
Ben yağmurda dişçiye bisikletimle gittim.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Biz aslında yarın plaja gitmeye niyetliydik ama yağmur bekleniyor.
Jim kızgın çünkü sinema randevusu gerçekleşmedi ve yağmurda onu bekleyerek bir saat geçirdi.
Şiddetli yağmur yağıyor.