Translation of "واحدٍ" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "واحدٍ" in a sentence and their turkish translations:

وسبعين في المئة ثم ايران وكندا بنحو واحدٍ فاصل واحدٍ وسبعين في

izliyor. Yüzde yetmiş beş , ardından İran ve Kanada yüzde yetmiş bir

مدة واحدٍ وعشرين يوم من بعد الاتفاق يكون فيها حصة النساء

başında, kadınların payının yüzde otuz olacağı anlaşmadan sonra yirmi bir gün

يعيشون على ارتفاع مترٍ واحدٍ فوق مستوى سطح البحر. ما يعني

, deniz seviyesinin iki veya on metreye çıkması halinde katliam

إنّه أنتم... كل واحدٍ منكم هو اليوم في وضع قوة يُمكنه من إحداث التغييرات.

Tüketiciler olarak her biriniz bir şeyleri değiştirme gücüne sahipsiniz.

في وقتنا الحاضر، يوجد حوالي واحدٍ وثلاثين مليون أمريكي أعمارهم تتجاوز الخمسة والستين عامًا.

Şu anda altmış beş yaşının üstünde 31 milyon civarında Amerikalı var.