Examples of using "واحدٍ" in a sentence and their turkish translations:
izliyor. Yüzde yetmiş beş , ardından İran ve Kanada yüzde yetmiş bir
başında, kadınların payının yüzde otuz olacağı anlaşmadan sonra yirmi bir gün
, deniz seviyesinin iki veya on metreye çıkması halinde katliam
Tüketiciler olarak her biriniz bir şeyleri değiştirme gücüne sahipsiniz.
Şu anda altmış beş yaşının üstünde 31 milyon civarında Amerikalı var.