Translation of "يكون" in Turkish

0.029 sec.

Examples of using "يكون" in a sentence and their turkish translations:

قد يكون زر ٬ قد يكون كرة الثلج البلورية

Bu bir düğme olabilir. Bir kar küresi olabilir.

قد يكون بوذا

buda olabilir

وهذا يمكن ان يكون للأفضل, ولكن يمكن أن يكون للأسوء.

Bu daha iyi olabilir, ancak daha da kötüsü olabilir.

أراد أن يكون جاهزاً.

hazır olmak için.

‫لا يكون في مجموعة.‬

yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.

فهكذا يكون المرء مقنعًا.

Bu şekilde ikna edebilirsiniz.

وقد يكون ذلك عائقًا.

belki de bir engel.

‫لن يكون ذلك سهلًا.‬

Kolay olmayacak.

‫يمكن أن يكون نعمة.‬

...bir lütfa dönüşebilir.

لن يكون ذلك كافيًا.

Bu yeterli olmayacak.

يمكن أن يكون عمي

Amcam da olabilir

لن يكون صداعنا الألم

başımız ağrıyacak canım

ربما يكون قد مات.

- Belki de öldü.
- Belki de ölmüştür.

التدخين قد يكون قاتلاً.

Sigara içmek ölümcül olabilir.

يمكن أن يكون عظيما.

O önemli olabilir.

قد يكون مرضها السرطان.

Onun hastalığı kanser olabilir.

الطقس ليلاً يكون بارداً

Gece soğuk.

في الحقيقة، مريضي المتأزّم بالرّبو يكون بأكثر وضع خطير عندما يكون هادئًا.

Aslında ağır astımlı hastam sessizken daha çok risk altında oluyor.

- والدي اعتاد أن يكون رجلاً قوياً.
- أبي اعتاد أن يكون رجلاً قوياً.

Babam güçlü bir adamdı.

لأنه من المحتمل أن يكون

Çünkü yanınızda oturan kişinin

وكيف لسكارفيس الا يكون بطلا؟

Yaralı Yüz olamıyor?

والّذي يمكن أنْ يكون أنت.

Bu da siz olabilirsiniz.

ويجب أن يكون للنهوض بالعدالة.

ve adaleti geliştirmeli.

فإن العلاج قد يكون مميتاً.

tedavi ölümcül olabilir.

الذي قد يكون مكثفاً وغامراً،

ve bazen o kadar yoğun ve ezici olur ki

ماذا يمكن أن يكون أيضًا؟

Başka ne olabilir?

‫ربما يكون هذا مثيراً للغاية.‬

Bu çok heyecan verici olabilir.

‫ولكن ربما يكون هذا صعباً.‬

Ama bu zor olacak.

‫ربما يكون هذا اختياراً ذكياً‬

Bu muhtemelen akıllıca.

يكون السبب أن السائق "أجنبي."

bunun sebebi şoförün yabancı bir domuz olmasıymış.

أنه يمكن أن يكون محتوم

bunun kaçınılmaz ve değiştirilmesi imkansız

‫يجب أن يكون أكثر حذرًا.‬

Dikkatli olması gerek.

ومن المفترض أن يكون عمليًّا،

Kullanışlı olması gerekiyordu,

لا! يجب أن يكون المسجد

hayır! Cami olmalı

يجب أن يكون السؤال هكذا

soru böyle olmalı

عندما يكون لديهم جمال هائل

muazzam güzellikleri varken

ما يقولون قد يكون صحيحا

dedikleri doğru olabilir

حسنا عزيزي قد يكون أيضا

tamam canım buda olabilir

قد يكون الناس تحت دنت

yahu insanlar göçük altında kalmış olabilir

أو لن يكون أفضل بكثير؟

Ya çok daha iyi olmaz mı?

عندما يكون شعبنا فاقد الوعي

Halkımız bilinçsizken

لن يكون هناك مجال للخطأ.

Hataya yer kalmaz.

قالت أنه قد يكون صحيحا .

O, onun doğru olabileceğini söyledi.

هو اراد ان يكون غنيا.

O, zengin olmak istiyordu.

البنك يكون مغلقاً أيام السبت.

Banka cumartesi günleri açık değil.

سوف يكون في البيت غداً.

O, yarın evde olacak.

أحياناً يكون الصبر لا يُطاق.

Katlanma dayanılmaz olabilir.

لن يكون من السّهل نسيانك.

Seni unutmak kolay olmayacak.

لن يكون أبي مشغولاً غداً.

Babam yarın meşgul olmayacak.

- صديقي ينبغي أن يكون في المنزل الأن.
- صديقي يجب أن يكون بالمنزل الآن.

Şimdi arkadaşım evde olmalı.

عندها قد يكون لديك اضطراب القلق.

anksiyete bozukluğunuz olabilir.

وأي شخص يحاربها أو يكون ضدها

Bu standartlara karşı savaşan, başkaldıran herkes de

هل تفضل بأن يكون يومك جيداً،

tercihen iyi bir gün mü geçirmek istersiniz,

أم تفضل بأن يكون يوماً سيئاً ؟

yoksa kötü bir gün mü geçirmek istersiniz?

وفقط نحن لا نعرف ما يكون.

bilmediğimiz fikrine hâlâ bağlıyım.

لا يجب أن يكون بهذه الطريقة.

Bu şekilde olmak zorunda değil.

ربما لا يكون الأمر مهماً للغاية.

Ama belkide bu çok önemli değil.

ويمكنُ أن يكون ذلك صعبًا حقًا.

Bu da zor, hem de çok zor olabiliyor.

يجب أن يكون لديكم احتمالات للمفاجآت،

Öngörülemeyen, beklenmeyen ve bilinmeyen için,

لا يمكن لبلد أن يكون ناجحاً

Genç nüfusunun neredeyse yarısı

لذا فنداؤهم يجب أن يكون نداءنا

Onların çağrısı bizim çağrımız olmalı.

ثق تماماً أنه قد يكون مختلفاً.

Bir şeylerin farklı olabileceğine inanın.

‫الآن،‬ ‫حين يكون الناس في فرشهم...‬

Ancak şimdi... ...çoğu insan yataklarına yerleşince...

‫ويمكن للبرد أن يكون تهديدًا أكبر.‬

Soğuk, daha da büyük bir tehdit oluşturabilir.

بذهن ضيّق. أحياناً يكون السيّئ جيّداً.

dar görüşlü bir yaklaşımla yorumlanmamalı. Bazen kötü olan iyidir.

‫هذا محكم كأقصى ما يكون الإحكام.‬

Olabilecek en sıkı hâli bu.

الآن، الإحترام يمكن ببساطة أن يكون،

Saygı "İyi günler" "Günaydın"

عندما يكون ابنه في سن الكلية

oğlu üniversite okuma çağına geldiğinde ise

يجب أن يكون هناك صوت الآن

Şu anda ses geliyor olması lazım

عندما يكون لديك صور العمل هذه

senin o iş fotoğrafların varken

هل يمكن للعالم ان يكون مسطحا؟

acaba dünya düz olabilir mi?

وإلا فلن يكون هناك أي احتمال

yoksa imkanı yok çıkıcak

لا أحد يريد أن يكون مستثمرا

Kimse yatırımcı olmak istemiyordu

يمكن أن يكون في نفس النقطة

aynı noktada da olabilir

بدون طحين ، لن يكون هناك خبز

Un olmazsa ekmek olmayacak

والشجاعة ، نادرًا ما يكون سولت رئيسًا."

ve cesaret için Soult'un neredeyse bir üstü yok " yazdı .

قد يكون البحث عن المادة المظلمة

Karanlık madde arayışı

قد يكون لسببٍ يتعلق بقضية أعمال،

İş ile ilgili olabilir,

لا يكون المصرف مفتوحاً أيام الأحد.

Banka, Pazar günleri açık değil.

القدر في بعض الأحيان يكون قاسياً.

Kader bazen zalimdir.

التفسير يمكن أن يكون أكثر تعقيدا.

Açıklama çok daha karmaşık olabilir.

كان على توم أن يكون هناك.

Tom orada olmalıydı.

لن يكون بوسعه القدوم بسبب مرضه.

Hasta olduğu için gelemez.

توم قال أنه قد يكون هنا

Tom burada olacağını söyledi.

- هل تعرفه؟
- هل تعرف من يكون؟

Onun kim olduğunu biliyor musunuz?

إنه أفضل من أن يكون صحيحًا.

- O, gerçek olamayacak kadar çok iyi.
- Bu gerçek olamayacak kadar çok iyi.

وربما يكون الشخص الكبير في طريقه ،

ve büyük olan yolda olabilir,

يجب أن يكون الزواج المثلي قانونيا

Eş cinsel evliliği yasal olmalıdır.

لا يمكن أن يكون ذلك صحيحاً.

O, doğru olamaz.

تعال لتراني عندما يكون لديك وقت.

Zamanın olursa beni görmeye gel.

إنه جدير بأن يكون قائد فريقنا.

O, takımımızın kaptanı olmaya layıktır.

أتمنى أن لا يكون أحد رآني.

Sadece hiç kimsenin beni görmediğini umuyorum!