Translation of "إنّه" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "إنّه" in a sentence and their turkish translations:

إنّه يشبهني."

Bana benziyor." diye düşündü.

إنّه تعلُّم.

öğrenme.

إنّه مثال...

Kapitalizmin özü,

إنّه قدرنا.

O, bizim kaderimiz.

إنّه طالب.

O bir öğrencidir.

إنّه من المحظورات.

Bu, bir tabu.

إنّه سلوك متعلَّم.

Bu, öğrenilmiş davranış.

إنّه أعلى مستوى

Ulaşılabilecek en üst seviye

"إنّه في نفس عمري.

"Benimle aynı yaşta.

إنّه جميل، أليس كذلك؟

Güzel, değil mi?

"من يقرع؟" "إنّه زوجي!"

"Kim kapıyı çalıyor?" "Bu benim kocam!"

إنّه في الحقيقة موضوع شخصي قليلًا.

Aslında biraz kişisel bir konu.

إنّه متفوّق في العديد من الرياضات.

O birçok sporda çok iyidir.

- هي طالبة.
- إنّه طالب.
- هي طالبة

- O bir öğrenci.
- O, bir öğrencidir.
- O, öğrencidir.

لطالما قلت إنّه لو كانت "الأوروغواي" دولة كبرى،

Hep söylemişimdir, Uruguay büyük bir ülke olsa

إنّه شيء لأولئك الذين تعلّموا كيفية الخسارة في الحياة.

Hayatta kaybetmeyi öğrenmiş kişiler içindir.

إنّه مجد الرأسمالية، أن تعمل وتجني النقود من أموال الناس.

Kapitalizmin övüncü bu. Çalışmak ve başkalarının parasıyla para kazanmak.

إنّه لأمر ممتع أن يتعرّف المرأ على زوج من المسلمين في هذه المدينة.

Bu şehirde güzel bir Müslüman çiftle tanışmak çok hoş oldu.

إنّه أنتم... كل واحدٍ منكم هو اليوم في وضع قوة يُمكنه من إحداث التغييرات.

Tüketiciler olarak her biriniz bir şeyleri değiştirme gücüne sahipsiniz.

يمكن للمرء تحمّل الجوع، لكن لا يمكنه تحمّل العطش، لأنّك تبدأ بالشعور بالألم في أمعائك. إنّه شعور لا يُحتمل.

İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.