Translation of "أنتم" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "أنتم" in a sentence and their turkish translations:

- أنتم معلّمون.
- أنتم مدرّسون.

Siz öğretmensiniz.

أنتم محقون.

Evet, haklısınız.

أنتم أطفالٌ.

Siz çocuksunuz.

أنتم أغباء.

Siz geri zekalısınız.

أنتم محظوظون.

Şanslısın.

أنتم على حق.

Haklısınız.

هل أنتم جاهزون ؟

Hazır mısınız?

أنتم تلعبون دورا.

Sizin de bir rolünüz var.

من تشيطنون أنتم؟

Siz kimi kötü gösteriyorsunuz?

وأخيرًا، أنتم بالخارج.

ve sonunda, dışarıdasın.

هل أنتم جاهزون؟

Hazır mısınız?

لماذا أنتم خطرون؟

Neden çok tehlikeliydiniz?

أنتم طلبة جدد.

Siz yeni öğrencisiniz.

هل أنتم بخير؟

- En iyisi onu bırak.
- Onu bıraksan iyi olur.

حسنا. هَلْ أنتم مستعدون؟

Tamam mı? Hazır mısınız?

لكن ها أنتم ذا.

Ama işte,

أنتم هم! لا تؤاخذني

sizlersiniz! Kusura bakmayın

إلى أين أنتم ذاهبون؟

Nereye gidiyorsun?

أنتم في القطار الخطأ.

Yanlış trendesiniz.

ويجب أن ترفضوها أنتم أيضاً.

Bunu siz de yapmalısınız.

وها هو ... هل أنتم مستعدون؟

İşte geliyor... Hazır mısınız?

هل أنتم جاهزون يا رفاق؟

Hazır mısınız?

أعني أنتم تعلمون كيف تجري الأمور:

Nasıl olduğunu bilirsiniz.

حسناً،هل أنتم مستعدون لأول سؤال ؟

Pekala, ilk soru için hazır mısınız ?

هل أنتم معي ؟ فقط تأمل بسيط.

İster misiniz? Sadece kısa bir meditasyon.

سيدي، أنتم منفتحون على الابتكار والتعاون،

Siz yeniliklere açık, işbirliğine açık,

(تصفيق) أنتم رائعون جداً، لا تفعلوا.

(Alkış) Çok tatlısınız, yapmayın.

حسناً أنتم لا تتذكرون كيف تلفظ.

neye benzediğini bile hatırlamıyorsunuz.

أنتم هو ما يبدو عليه العالم،

Siz dünyanın nasıl göründüğüsünüz.

أنتم تعلمون أنواع الخلافات التي أقصد.

Hangi anlaşmazlıklardan bahsettiğimi biliyorsunuz.

أنتم أكثر من مجرد مستهلكين ومتسوقين،

Endüstri sizi tüketici ve müşteri olarak sınırlamak istiyor olsa da

ولكن في كلتا الحالتين، أنتم لا تهتمون.

ama iki durumda da umursamazsınız.

ربما أنتم أيضاً عندما تنظرون لهذا الفصل،

Sanırım belki de siz o sınıfa baktığınız zaman,

أنتم تعرفوا , بإنه سيكون متنوع بين الأفراد.

Biliyorsunuz ki, bireyler arasında değişiklik bile gösterecek.

في الواقع أنتم لا تعلمون إن كنت أتأمل،

Bakın, mesela şu an aslında meditasyon yapıp yapmadığımı bilemiyorsunuz,

(تشي): أنتم في الخلفِ لا تستطيعونَ الاستماع إلينا.

CP: Sizler bunu bilmezsiniz.

ونرى أيضا شارعاً عُرِض تحته كما ترون أنتم،

ve hemen aşağısında temsil edilen mahalle var.

وأنتم مازلتم - الدرس لم ينتهي بعد - أنتم طلاب المرحلة الابتدائية.

Sizler zaten hâlâ – ders bitmedi – ilkokul birinci sınıf öğrencisisiniz.

وجيل الألفية –أنتم تعرفون، جيل يحصل فيه الكل على شريط–

Ve de Y jenerasyonu -- ''herkes bir kurdele alır'' jenerasyonu --

لدي شيء واحد فقط سأقوله للّذين يكرهونني: هذا مشكلكم أنتم.

Benden nefret edenlere söyleyecek tek bir şeyim var: Sizin probleminiz.

أنتم من يجب عليه الوقوف على المنصّة. ونحن من عليهم التصفيق لكم.

Siz burada, sahnede olmalısınız ve biz size alkış tutmalıyız.

أنتم لا تجمعون وتولدن الأفكار والآراء حول كيفية جعل الأمر يسير في الاتجاه الصحيح.

İşlerin nasıl yoluna koyulacağına dair düşünce ve fikir üretmiyorsun.

إنّه أنتم... كل واحدٍ منكم هو اليوم في وضع قوة يُمكنه من إحداث التغييرات.

Tüketiciler olarak her biriniz bir şeyleri değiştirme gücüne sahipsiniz.

- إلى أين أنت ذاهب؟
- إلى أين ستذهب؟
- إلى أين تذهب؟
- إلى أين تذهبين؟
- إلى أين أنتم ذاهبون؟

- Nereye gidiyorsun?
- Nereye yöneliyorsunuz?
- Nereye gidiyorsunuz?

- كل سنة و أنت بخير.
- كل سنة و أنتم بخير.
- عام جديد سعيد!
- سنة جديدة سعيدة!
- عاك سعيد!

- Mutlu yıllar!
- Yeni yılınız kutlu olsun!
- Yeni yıl mübarek olsun!