Examples of using "قرن" in a sentence and their turkish translations:
Bir asır önce yaşamış.
Bir asırdan daha önce yapılmış,
Öfkeli bir gergedanla karşılaşırsanız pek kaçma şansınız olmaz.
Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.
Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.
insanların azgın bir gergedandan kurtulma şansı olmadığını söylüyor.
Eski kabileler gergedan boynuzu takmanın düşmanları uzak tuttuğuna inanırdı.
Dünyada her yıl 1.000'i aşkın gergedan katlediliyor.