Translation of "عاش" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "عاش" in a sentence and their turkish translations:

- عاش حياة مديدة.
- عاش حياة طويلة.

O uzun bir hayat yaşadı.

سألته أين عاش.

Ona nerede yaşadığını sordum.

عاش الرجل العجوز وحده.

Yaşlı adam tek başına yaşadı.

عاش سامي حياة برّاقة.

- Sami ışıltılı bir hayat yaşadı.
- Sami parıltılı bir hayat yaşadı.

عاش قبل قرن من الآن.

Bir asır önce yaşamış.

عاش الكثير من التجارب السيئة.

Onun çok sayıda mutsuz deneyimleri oldu.

عاش خارج البلاد لسنوات عدة.

O, yıllarca yurt dışında yaşadı.

عاش بوب طفولته في بوسطن.

Bob bir çocuk olduğu için Boston'da yaşadı.

توم عاش معنا لثلاثة اشهر.

Tom üç ay bizimle yaşadı.

كشخص عاش وخاض رحلة أسطورية لبطل،

efsanevi kahramanın yolculuğunu yaşamış olan biri,

وإزاء العقبات، عاش ليحكي قصة حياته،

ve bütün olanaksızlıklara rağmen masalı anlatmak için yaşamış,

عاش توم في بوسطن لمدة طويلة.

Tom uzun süredir Boston'da yaşamaktadır.

هذا العام عاش نقطة تحول في حياته

bu yılda ise hayatının dönüm noktasını yaşadı

عاش فاضل حياة أحلامه لمدّة سبع سنوات.

Fadıl yedi yıl boyunca hayalindeki hayatı yaşadı.

عاش تانغو مع صبي صغير في قرية صغيرة.

Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyordu.

عاش أبي في ناجويا لأكثر من خمسة عشر عاماً.

Babam on beş yıldan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadı.

المتقاعد خليفة حفتر الى ليبيا وهو خصم القذافي القديم الذي عاش

Mareşal Halife On Dört Kaddafi'nin yıllarca Amerika'da

في سالف العصر والأوان، في الهند، عاش قرد وثعلب وأرنب معًا في سعادة.

Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.

عاش على الطراز الملكي ، ومن المعروف أنه نهب الكنائس الإسبانية على نطاق واسع لدرجة

Kraliyet tarzında yaşadı ve ünlü bir şekilde İspanyol kiliselerini o kadar büyük bir ölçekte yağmaladı ki

بعد هزيمة نابليون ، عاش سولت في المنفى حتى عام 1819 ، ثم عاد إلى فرنسا

Napolyon'un yenilgisinin ardından 1819'a kadar sürgünde yaşayan Soult,