Examples of using "هنا" in a sentence and their turkish translations:
- Arkadaşın burada.
- Arkadaşınız burada.
Burada mı yaşıyorsun?
işte virüs burada gelişimini gösteriyor
Burada yaşıyorum.
- Neden o orada?
- O niçin burada?
Buraya dün geldim.
"burada insanlar yaşıyor, burada insanlar yaşıyor."
Adresini buraya yaz.
O burada yaşardı.
Sorun orada yatıyor.
- Buraya gel!
- Buraya gel.
Burada gördüğünüz tablo -
Buraya bakalım.
Burada ortak olan şey,
ama burada oldu.
İşte, robot,
İşte karşınızda Karun
Sizin ayakkabılar burada.
Tom burada.
Burada değil!
Biz burada yiyeceğiz.
Burada yiyorum.
Burada yaşıyorum.
Bu taraftan.
Ve demek istediğim tam burada.
- Burada uyuyacağım.
- Ben burada uyuyacağım.
Benim kitabım burada.
Sen buradasın.
Buradayım.
- Biz buradayız.
- Buradayız.
ve buraya baktığınızda toplar bizi başladığımız
- Burada çalışabilirsin.
- Burada eğitim görebilirsiniz.
Burada ne oldu?
Burada neler oluyor?
- Ben senin için buradayım.
- Senin için buradayım.
Onun burada olacağını sanıyordum.
Fadıl burada yaşıyordu.
Yosun burada, yani kuzey muhtemelen şurası.
SOS işareti tam olarak buradaydı!
Yosun burada, yani kuzey muhtemelen şurası.
4 trilyon dolarlık bir değer ortaya çıkarmış oluruz.
Burada doğmadım ama bütün çocukluğumu burada geçirdim.
Ben daha önce burada bulunmuştum.
- Burada olduğunu kimse bana söylemedi.
- Burada olduğunuzu kimse bana söylemedi.
Onların güzel yanı da bu.
kalkıp gittim,
ve tam orada durabilirsin.
dış koşulların etkisiyle
gaza basmaktan
''Burada insanlar yaşıyor.''
Bakın, burada.
Larvaları gördünüz mü?
Yukarıya sıkıca tutturdum.
Bu da buraya giriyor.
Oldukça korkutucu bir uçurum!
Yukarıya sıkıca tutturdum.
Bu da buraya giriyor.
Peki, içeri girelim.
Burada ne var bakalım?
Pekâlâ, burada ne yapacağız?
İşte dostum. İşte böyle.
Buralarda maymunlar kutsal sayılıyor.
Tam da burada yaşanıyor.
İşte Ruanda'daki bu takımımızda
Türbeye, ağaca, oraya, buraya
ve buradan gelmektedir
yani burada ne oldu?
burayı aktif şekilde kullandılar
İşte onu bulamayacaksın
Toplantı burada yapıldı.
- Neden burada çalışıyorsunuz?
- Niçin burada çalışıyorsun?
Onu buraya getir.
- Burada iklim ılımandır.
- Burada iklim yumuşaktır.
- Bu yüzden buradayız.
- Burada bulunmamızın nedeni işte bu.
- Niçin buradasın?
- Neden buradasın?
- Niye buradasın?
Kim burada başkan?
Burada su nasıl?
Arkadaş olarak buradayım.
Buraya nasıl girdin?
Görünürde hiç kimse yok.
Gel buraya!
- Burada ne yapıyoruz?
- Biz burada ne yapıyoruz?
Göl burada derin.
Burada dans edebilir miyim?
Burada bir kitap var.
Biz burada buğday yetiştiririz.
Seni incitmek için burada değilim.
Ben burada oturabilir miyim?
Tom burada mı?